İşid’e karşı İstihbarat sıfır,
İstihbarat toplayan cezaevinde,
Mahpusta savcısı var, hakimi var, generali var, gariban askeri var…
“Dokundular yandılar.”
Basın ise ablukada,
Yazan-çizen “vatan haini”, eski deyimle “ idamlık “ , “ katli vacip “ yani,
Sınırlar delik-deşik giren de, çıkan da neredeyse “ İŞİD’li” demek günah ve suçların en büyüğü, öyle ki Dante’nin “7 Büyük Günahı” , bu günahın yanında sıfır kalır,
Bazı Valiler ise tam bir lokum… Çok tatlı ve şirinler ( aksini söylersen derdest olursun ) , hele ki Urfa’da ki…
“ Urfa’da İŞİD’liler var mı? “ sen misin bunu soran… Başka sorular sorsana güzel kardeşim…” Sayın valim Urfa’nın etrafı neden dumanlı dağlar? “ sor ya korkma…
Bu sorunun “gözaltı garantisi “ 0 (sıfır) , sormazsan darılır sana vali bey, bak, boş yere göz altına alındın, hem alan İŞİD’in polisi de değil, Laikliği hikaye ülkemizin polisi… Gel de kahrolma…
Bu haberi duyan İŞİD, çemkire çemkire gülmüş bir de üzerine “ Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar “ parçasını söylemiş midir? Ne dersin?
İşte özgür basınının “ tutsak hali “ …
Bak güzel kardeşim, birde “ lokum” meselesi var… Hani Suriye’de bir kasaba İŞİD’in eline geçmişti ya, Alevi oldukları için insanlar kıtır-kıtır kesiliyorlardı, adam aldı eline lokumu, Sultan Ahmet’te camide “lokum” dağıttı, sosyal medyadan da güle oynaya paylaştı… Bu da gazeteci işte… Gözaltı var mı? Yok… Demek ki neymiş? “İŞİD’liler Türkiye’de mi, diye değil de İşid zafer kazandı diye, lokum dağıtmak makbulmüş” …Gözaltı garantisi sıfır…
Ah şu Can Dündar ve başında olduğu gazete yok mu, hele ki Aydın Doğan’ı hiç sorma? İşit, o gazeteye tahammül edemiyor… Nasıl etsin ki? …Özgür Gündem, Evrensel ve diğer basın da çabası… Sabah/akşam , İŞİD’e karşı yazı yazıyorlar , haber yapıyorlar…Rakka’dan bir ses “ hepsi kafir , bunlar , derhal kapatılmalı “ diyor …Çok geçmeden devlet-i al-i hukukiye ( hangi devlet bu yahu..! ) “ tak “ diye kapatıyor .
Güzel kardeşim birde bunların “ Takva “ haber sitesi var, İŞİD haberlerini her gün davul-zurna çala çala duyuruyor, sosyal medya ağları var ki hiç sorma, twitter yoruldu, facebook çöktü çökecek. Rakka’dan para geliyormuş ta, onlar yazıyor-çiziyormuş ta, haber ağlarını genişletiyorlarmış ta, bunlar hepsi “ bir takım rivayetler efendim” , iftira atıyorlar havası…
Hukuk makamları sessiz… Neden sessiz olmasın ki? Takva haber, işte sıradan bir magazin sitesi, hem şimdi kapatılması “ basın özgürlüğüne darbe “ olur, Arap Birliği sert bir nota ile Türkiye’yi kınar, yaptırım uygular, Suudi Kralının tepesi atar, Katar şeyhi yatırımları çeker… Tam bir kaos, hem zaten “ paralel yapıdan” başka kim isterdi ki bir “ terör soruşturmasını “ ? İyisi mi hiç gerek yok, o sitede yazan çizenler “ mümin-ak insanlar” hem İŞİD’i övdüklerine dair delil de yok…
Olsa da tepeden denmedi mi “ görmiceen, duymiceen, bilmiceen” , Al sana maymunlar cehennemi 3…Hem “İŞİD, Alemi İslam’ın bir tepki hareketi değil miydi? “
Özgür Gündem mi? Evrensel mi? Hemen soruşturma yürütülmesine, sitelerin kapatılmasına , “ terör soruşturmasına “ başlanmasına… Basın özgürlüğü mü? Boş ver gitsin, hem zat-ı şahaneleri “ böyle basın, böyle gazetecilik yerin dibine batsın …” dememiş miydi? Avrupa Birliği mi? “ Kınarsa kınasın, aldığı karar çöp sepetine atılır, gider” …”Başımıza ne geldiyse zaten bu batıcılıktan geldi, Müslüman’ın ne işi var Kafirler Birliğinde” denilmiyor mu zaten…
İŞİD TV’leri “ Cumhuriyet gazetesine soruşturma, Özgür Gündem kapatıldı, Evrensel ve Birgün mü? sonları yakın, Hürriyet mi? çok yakında, reklam arası bitti bitecek “ diye Rakka’da haber geçip, kahkaha atıyorlardı, ne o? yoksa ağlamalarını mı bekliyordunuz? (Editör notu: Tehlikeli bir soru oldu )
Kel, boz ve şişman, elinde İŞİD bayrağı birkaç ay önce İşid saflarında “cihat”ta muhterem(!), Bartın sahilinde en son rengarenk şortuyla güneşlenirken görüntülendi, sonra düğmeye basıldı, muhterem (!) göz altına alındı, kaydı yokmuş diye serbest bırakıldı. TCK 220/6 mı dedin? TCK 314/son fıkra mı? Bu maddeler muhterem (!) için değil yahu? Bu maddeler, İŞİD’e karşı savaşanları övenler için var…( Editör notu: Çok tehlikeli bir yorum oldu )
“ Örgüt hiyerarşisine dahil olmamakla birlikte örgüt üyesi olmak, örgüt propagandası yapmaktan “ tutuklanmasına cümlesini sen çok beklersin, hem tutuklayıp ne yapacaksın ki? Cezaevlerinde İŞİD karşıtlarından yer kalmadı ki, tutuklamak hem ağır bir tedbirdir , “ kişi özgürlüğünü kısıtlamak” çok büyük bir günah değil de nedir? Arap Birliği, Suudiler, Şeyhler hem ne derler? Yeni Türkiye’ye bu yakışmaz.
Diyarbakır’da ki bombacı “ asker kaçağı”… Polis otel kapısına gidip, adamı görmüş, serbest bırakmış. Emniyet kayıtlarında ise “ İşid’e katıldığı yönünde ailesinin ihbarı var “. Gözaltı mı, tutuklama mı? İstihbarat mı? Emniyet Kaydı mı? Tabii ki yok… Çünkü Türkiye “ özgürlükler ülkesi “…
Suruç… Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü var, basın açıklaması için kolluğun emniyet alması mı? Günahların en büyüğü? Özgürlükler ülkesi ya Türkiye…
Patlama olur, onlarca yurttaşımız ölür, yüzlerce yurttaşımız yaralanır… Yas mı dediniz? Ölenler petrol zengini değil ki? Hem İŞİD’e karşı olmaları ne olacak? Devlet-i Al-iyenin gözünden kaçar mı bunlar? Çok büyük günahlar bunlar…
Lokum dağıtan basın, hem ne güzel neşrediyordu “ hdp vekillerin ölmemesi çok ilginç “ diye ve ertesi gün zat-ı müflisleri düğmeye son bir kere daha bastılar… İşid gösterip sol vurdular, sola kelepçe vurdular, İŞİD’e mi ne yaptılar?
Kolonya tutup, lokum ikram ettiler bir kaynağa göre,
Bir kaynağa göre de “ savaş uçaklarının bombaladıkları işid mevziileri boş çöller “
İşte böyle güzel kardeşim, ülke süt-liman adamlar için, lokum dağıtıyorlar ne güzel…
Ha birde Sultan Ahmet’te bu İŞİD’çiler “ Hilafet İsteruz” mitingi yaptılar, hava sıcaktı, kimi kaynaklara göre tomalardan serinletici su sıkıldı, kimsenin burnu kanamadı, işte özgürlükler ülkesi Yeni Türkiye (!)
Ömerli Barajında ki bayram namazları ve piknikleri mi? Yahu kardeşim, memlekette ibadet özgürlüğü var, toplanma özgürlüğü var, piknik yapma özgürlüğü ise yeni anayasanın köşe taşı zaten…
Peki, İstanbul’da ki “ Barış yürüyüşü” ne olacak? Orda, duurceen işte, onlar anarşik, bolşevik… Savaş mı çıktı? Devletin itibarına gölge mi düşüreceksin sen? Toma, gaz, cop ve çelik mehteran marşı ile “ HÜCUM” …İşte Ahval-i Mazlumiyeyi Türkiye…
Netice de Güzel kardeşim, Sen “ sayın valim Urfa’nın dağları neden dumanlı? “ diye sormadığın sürece halin harap, sonun ızdırap… Zira lokumunu dağıtmak isteyen çok zat-ı be-adem var, çooooook…