Sabah güneşine merhaba diyeceğimize kara bir güne açtık gözlerimizi,
Tarih:06.02.2023
Saat:04:17 PAZARCIK
Saat:13:24 ELBİSTAN
Deprem mi felaket mi adını koyamadığımız bir gün.
Sokaklar acı içinde bağıran insanlarla doldu, ne yapacağını bilemeden günlerce ağlayarak sesini duyurmaya çalıştılar…
Yürek parçalayan görüntüler, bütün ailesini kaybetmiş ve bu hayatı tek başına yaşamak zorunda kalan küçük çocuklar, enkaz altındaki kızının yaşamadığını bile bile saatlerce elini bırakamayan bir baba, asılı kalan perdeye yağan kardan damlayan suları içerek hayata tutunmaya çalışanlar, susadığında idrarını içenler, kendisi kurtulmuş ama yaralarının acısını hissetmeden, buz gibi havada yakınlarını bekleyenler.
Sokaklar kara bürünmüş beyaz olmuş ama yürekler kapkara olmuştu.
Akşam sevdiklerinin yanında yatarken, nereden bileceklerdi ertesi gün hiç tanımadığı kişilerle sonsuzluğa uğurlanacaklarını.
Darmaduman bir hal aldık, herşey yetersizdi.
On binlerce insanımızı yitirdik.
Halk birlik oldu, tek yürek oldu ama seferber olan insanların gönderdiği yardımlar o kadar koordinesiz kaldı ki organizasyon eksikliği yüzünden depremzedeler giden yardımlardan ihtiyaçlarını gideremedi.
Bir çadır için sesini duyurmaya çalışanlar,
içinde ısınamadan sadece ıslanmaktan koruyan bir bez parçası, bu kadar mı imkansız?..
Çadır olsa da yetersizdi ısıtma yok yatak yok, kısaca hep eksik.
Olabilecek afetlere karşı bu kadar hazırız demek ki…
Bu yas öyle bir ayda bitip gitmez; çok insan kaybettik, çok canlı kaybettik. Geride çok hasarlı, çok kırgın bir dünya ve bu dünyanın incinmiş, paramparça olmuş insanları kaldı.
Bu öyle hızla eski akışa dönebileceğimiz bir zaman gibi değil.
Yaşanılan bu acı gerçekleri,
Unutmamak adına…
İnsanların temel ihtiyaçlarının sağlanamadığı bu süreci geride bırakmak umudu ile.