10 ile 13 Ekim tarihleri arasında Ankara’da, Türkiye Mali Müşavirler Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği TÜRMOB Genel kurulu ve seçimi için kaldığım otel Güniz sokağın paralelinde idi. Otelden çıkıp genel kurul salonuna giderken yolumun üstünde Eski başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in evini gördüm. Sessiz ve ıssız bir şekilde duruyordu... O ev ki Türkiye’nin kaderinin belirlenmesinde çok önemli bir mekandı...
Hatırlayın 12 Mart muhtırası, Denizlerin İdamı 1.ve 2. Milliyetçi cephe Hükümetleri, bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz... benzin vardı biz mi içtik... yollar yürümekle aşınmaz... 12 Eylül’e giden süreç... Doksanlı yıllar, baba... Bir bilen verdiysem ben verdim, ilksan olayı, O dönem gözlerimin önünden bir den gelip geçti.. . Ama bu gün aldığımız bir haber, o yılların bir tanığı, CHP ile özdeşmiş bir isim Ali Topuz’un Hakka yürüdüğü haberi...
Bir devrin insanları sevapları ve günahları ile aramızdan bir bir ayrıldılar... Ama ülke demokrasisi geçmiş yılları aratacak durumda. Baktığımızda; hak, hukuk, adalet, barış, özgürlük bizde sadece birer kavram olarak görülmekte. Yine yolsuzluk adam kayırmacılık israf vb. olaylar almış başını gidiyor. İşsizlik ekonomik kriz eğitimin dibe vurması birer gerçek olarak gündemimizde yer tutmaya devam ediyorlar. Gelecek Aydınlık ve mutlu günlerin umuduyla mücadele edenlere selam olsun.