Türkiye Cumhuriyetinin, temellerinin atıldığı 30/Ağustos/1922 zaferinin 92. yıl dönümü bütün yurtta olduğu gibi TUNCELİ’DE DE aynı coşkuyla, bayram gibi kutlandı.
   
Askerin zaferi, eseri, olduğu için asker katılımcı, etkinlikli törenlerin ardından akşam, Sayın Valimiz, tarafından verilen, Zafer Bayramının olmazsa olmaz, etkinliği Resepsiyon, renkli görüntülere ev sahipliği yapmıştı.
   
Atatürk döneminde, balo diye verilen resepsiyonlar, renkli görüntülerle o günlerin çokça konuşulanı olurdu. Çağdaş görüntülerin sergilendiği balolar, çağdaş Cumhuriyetin yüzü olurdu.
  
Resepsiyonda ev sahipliği yapan Sayın Valimiz, mütevazı, sıcak, güven verici, tavırları ile misafirlerini ağırladı.
  
Türk Bayrağı ile süslenmiş ZAFER BAYRAMI Pastası, gecenin renkli karesiydi. Asker komutanla, birlikte pastayı kesmeden önce konuşan Sayın Valimiz, günün anlam ve önemi yanında, Tunceli’de yapacağı çalışmalar, hakkında kısa özlü açıklamalarda bulundu. Hizmet üretmek, başarıyı yakalamak için halkla birlikte el ele yapılacak çalışmaların başarıyı yakalayacağını, bunun için de birlik ve beraberliğin önemli olduğunu belirterek, dayanışma için çağrıda bulundu.
   
Halkın merak ettiği, benden sık, sık sordukları projeleri, Sayın Valime arz ederek kendilerinden sordum. Kentimiz için hazırlanmış, gündeme, işleme konulmuş önemli projeler vardı. Şehrin, Atatürk Mahallesi girişinde yapımı planlanmış, çevre yolu için projelendirmiş AKYÜNLÜ Köprüsü, çokça merak edilen bir projeydi. Sayın Valimizin açıklamasına göre, ihaleye çıkarılması için gerekli işlemler, çalışmalar tamamlanmış. Yakın bir tarihte ihalesi yapılarak, yapımına başlanacakmış. Çevre yolunun yapımı da bu projeyle birlikte gerçekleşecekmiş.
   
Şehrin ortasında, şehrin en çok ziyaret edilen, SEYİT RIZA Parkı’nın yanı başında bir çöp, kirlilik yığını gibi duran 5000 metre karelik alanı işgal etmiş, KIŞLA Binasını sordum. Bu binanın kirlilikten, çöp yığını olmaktan kurtarılması için yıllarca bu köşede, çağrıda bulundum. ERZURUM, Tabiat Varlıkları BÖLGE Müdürlüğüne sayısız başvurularım üzerine, onarım kararı alınmıştı. Sayın Valimizin açıklamasına göre, Kültür Bakanlığı tarafından müze adı altında hazırlanmış projenin maliyeti 78 Milyonmuş. Eski parayla 78 trilyon. Bu projeyi, bu kadar büyük paraya alıp yapacak müteahhit henüz çıkmadığından bekliyormuş.
  
TAŞKESEN Valimiz zamanında, çok güzel, büyük bir projeyle bir DERSİMLİ iş adamı çıkmıştı. Hazırlattığı proje hepimizin gözlerini kamaştırmıştı. Kışla projesinin hayata geçmesiyle zarar görecek çevrelerin sürekli tehditleri, İş adamını korkuttu.200 Bin lirayla hazırlattığı projeden vaz geçti.
  
Bu kentin imarından, alt yapısından sorumlu Belediyeden daha büyük müteahhit, daha büyük hak edeni yoktur. Kışla binasının yapımı, onarımı, onun, belediyenin hakkıdır. Devlet yetkilileri, siyasi ayırım, siyasi tercih yapmamalıdırlar. Kentin kalkınması, gelişmesi için hangi siyasi görüşten gelirse gelsin belediyeye destek olmalıdırlar. Engel olmamalıdırlar. İlde devletin, yeterli desteğini almamalarına rağmen, geçmiş bir önceki iki dönemde belediyenin, sınırlı olanaklarına rağmen gerçekleştirdiği hizmetler, göz kamaştırmıştı. Kenti, kent yapmıştı.
  
Sayın Valimizden, Kentimizi, GOLE ÇETU örneği parklarla zenginleştirecek, şehrin içinde baraj canavarının zaman, zaman sulara boğduğu, çekildiği zamanda bataklığa dönüştürüp, sivrisinek yuvası yaptığı, MUNZUR’UN iki yakasında yapımı yıllardır gündemde olan büyük parkın yapımını sordum. Sayın Valimiz, D.S.İ Müdürünü çağırarak bilgi aldı. Parkların kentler, için önemli olduğunu Atatürk Mahallesi’ndeki parkı örnek göstererek verdi. Yapımı, belediye ile D.S.İ Müdürlüğü arasında sürdürülen parkın yapımında Valiliğin desteğinin önemli olduğunu belirterek Sayın Valimizden destek olmalarını istedim. Onlar da, bu konuda gerekenleri yapacakları sözünü verdiler.
  
DERSİMİN önemli bir sorununu, barajlar, HES’ler konusunu, Sayın Valimizle konuştuk. Sayın Valimizin, “Pülümür ilçesinde yapılmak istenilen HES’İN, Dersim’e, doğasına, zarar vermediği için izin verdiklerini, zarar vermiş olması halinde, buna izin vermeyeceklerini, doğaya, zarar veren HES’lerin, barajların, yapımlarına kendilerinin de karşı olduğunu ifade etmesi beni şaşırttığı gibi, müjdeli bir haber gibi sevindirmişti. Tekrar sordum: “Sayın Valim, Dersim’de yapılacak, DERSİM Doğasına zarar verecek barajlara, HES’lere sizde mi karşınız.” “EVET” dedi.
 
Çok sevinmiştim. Bir, Valinin, Vali gibi, devlet adamı olduğuna tanık olmuştum. Sayın Valimiz, hakkında söylediklerini, hak etmiş bir devlet adamıydı. Ülkenin, bulunduğu ilin, kalıcı menfaatlerini korumada kişisel geleceğini ön planda tutmamıştı.
  
Pülümür’deki HES yapımını onaylayan İl Genel Meclisini köşemde en çok eleştiren olmuştum. SAYIN Valimizin, “zararlı olmadığı için yapımına izin verdik” açıklaması üzerine yetkililerden ayrıntılı bilgi aldım. Yapılmak istenilen HES’İN suyu Pülümür ilçesinin herhangi bir deresinden çayından alınmıyormuş. Pülümürle, Erzincan arasındaki KARASU Çayından alınıp, Pülümür yakasında, yer altından borularla yaklaşık 8 kilometre getirildikten sonra herhangi bir göl oluşturmadan yüksek bir noktadan akıtılarak tıpkı eskilerde yapılan su değirmenlerin benzeri bir şekilde elektrik elde edilecekmiş. Mercan Vadisi’nde yapılmış olan HES, Mercan Vadisindeki suyun tümü, yer altından götürülen kanala, boruyla aktarıldığı için borunun, kanalın geçtiği vadi tamamen susuz, kaldığından o vadideki, o mesafedeki alanda, bütün bitkiler, içinde endemik türlerin de olduğu bitkiler, diğer canlılar, yaşama ortamı bulamadıklarından çok büyük zarar görmüşler, hatta yok olmuşlardı. Bu örnek HES’LERİN doğaya ne kadar büyük zarar verdiklerinin, tahribatlarının somut bir örneğidir.
   Biz bu örneği Pülümür’de yapılmak istenilen HES’le,  karşılaştırdığımızda, yetkililer, Pülümür de yapılmak istenilen HES, suyunu KARASU Çayından aldığından, susuz bıraktığı, kuruttuğu bir dere, vadi olmadığı için, Doğaya her hangi bir zarar vermeyecektir. Ayrıca santralin kurulacağı yerde herhangi bir su birikintisi oluşmayacağından doğa sulara boğulmayacakmış. Her hangi bir bitkiye, bir canlıya zarar verilmeyecekmiş. Buna rağmen az da olsa zarar vereceğini de saklamıyorlardı.
 
     
Mercan Vadisi’ndeki örneğin, doğada ne kadar büyük tahribat açtığını bildiğimizden, Pülümür’de, yapılacak HES’E DE şiddetle karşı çıkmıştık. Sayın Valimizin, “zarar vermiş olsaydı. Ben de karşı çıkacaktım” İfadesini, çok samimi; çok güvenilir, bulmuştum.
  
Sayın Valimizin, DERSİM’DE, doğaya zarar verecek, endemik türleri yok edecek barajlara, HES’lere karşı olması, DERSİM Doğası için büyük bir güvenirlikti.
   
HES yapımını onaylayan, İl Genel Meclis üyelerinin, yeniden görüşülmesinde ısrar etmeleri, bir önceki kararlarından dolayı, DERSİM Halkından özür dilemeleri, Bundan böyle DERSİM Coğrafyasında HES’lere, geçit verilmeyeceğinin, Dersim Halkının birlikteliğinin, dayanışmasının, pekişmesi olmuştur.
   
DERSİMİN İnanç mekânlarının, onarımı, yeniden düzenlenmesi, bakımı için 600 bin lira ödenek tahsis eden Sayın Valimizin gündemde olan projeleri hayata geçirmesi, gerçekleştirmesi onu DERSİM’İN unutulmazları arasına katacaktır.
  
Son iki yılın dışında, Zafer Bayramı resepsiyonlarında ikram edilen, adeta resepsiyonun, simgesi olan, ATATÜRK’ÜN sevdikleri arasında olan, ÇANKAYA Köşkündeki resepsiyonda da misafirlere ikram edilen içki servisi bu yılda, DERSİM’DEKİ, resepsiyonda yoktu.
  
Zafer için kadehler kaldırılmamıştı. Dönüşüm, önemli bir eksikliği beraberinde getirmişti.
   +  + 
+
 
ÜZEN SALDIRI
 
İş yeri komşum, eski mahalle arkadaşım. Yaşar MOĞULTAY, iş yerinde silahlı saldırıya uğramış. Yaralanmış.
 
Son günlerde üst üste meydana gelen, DERSİM’E, yakışmayan silahlı saldırı, cinayet, DERSİM Halkını çok üzmüştür. DERSİM’DE bu tür adi suçlar işlenmezdi. DERSİMLİ, sorunlarını, medeni bir ilişki içinde konuşarak, tartışarak çözerdi. Hiçbir zaman kişisel sorunlarda silaha tenezzül etmezdi. Silah taşımazdı.
 
Saldırıyı hafif bir yaralanmayla atlatan Komşum MOĞULTAY’A geçmiş olsun. Sağlıklar diliyorum.
  
Övündüğümüz DERSİM Halkı nazara gelmiş olmalı.
 

Fikri TAŞ