Yakıtla, çalışan taşıt araçlarının, nerdeyse insan sayısı kadar çoğaldığı günümüz dünyasında, atmosfere saldıkları zehirli gazlarla, İnsanlığı, doğal yaşamı tehdit eder boyutlara varmıştır.
   Günde milyonlarca taşıtın atmosfere saldığı zehirli gazlar, neredeyse atmosferi delecek boyutlara varmıştır.
   Uygar ülkeler, bu tehlikenin farkına vardıklarından, tehlikeyi önleyecek, günlük yaşamlarında bazı tedbirler almaktadırlar.
  Uygar ülkeler, yakıtlı taşıtlar yerine günlük yaşamlarında, ulaşımda, yakıtsız, park işgali olmayan, ekonomik bisiklet kullanmaktadırlar.
  Avrupa’da, binlerce bisikletin park ettiği bisiklet parklarını gördüğümde şaşkınlığımı, hayranlığımı, gizleyememiştim.
  Bu bisiklet kültürünün kuzeyde, İSKANDİNAVYA Ülkelerinde, daha yaygın olduğunu öğrenmem, beni ayrıca sevindirmişti.
   Yakıtlı taşıtların sokakları, hemen her yeri işgal ettiği, şehrimizde, bisikletli birini gördüğümde, bir yeniliği bir güzelliği görmenin sevincini yaşarım.
   Bu sevincin büyüğünü bu gün bacasız fabrikamız üniversitede yaşadım.
   Halk Sağlığı Müdürlüğünün Üniversitemize bağışladığı 50 bisikletin teslim törenine bizler basın mensupları da çağrılıydık.
    Tören öncesi makamında bizleri kabul eden Sayın Rektörle, ikram ettikleri, çaylarımızı yudumlarken, Üniversitenin, hata DERSİMİN sorunlarını konuştuk.
   600 bin metrekarelik bir alan üstünde kurulmuş, bu yıl alacakları öğrenci sayısı ile 7400 öğrencisi, 622 personeli olan, üniversitemiz, yakında ihalesi yapılacak tesislerle, edebiyat fakültesiyle, Spor salonlarıyla, Olimpik yüzme havuzu ile daha da büyüyüp yayılacakmış.
    Spor tesislerini, olimpik havuzu, açacakları ilköğretim öncesi eğitim kurumları olan kreş ve anaokulunu, yalnız üniversiteye değil, halkın hizmetine de açacaklarını söylüyordu.
   DERSİM Halkının eğilimi, tercihi doğrultusunda Üniversitenin adının, MUNZUR Üniversitesi olacağını umduğunu söyleyen Sayın REKTÖR

 

“DERSİM’DE kurulu üniversite, Dersimlilerin olduğu kadar benim de üniversitemdir. Ben de DERSİMLİYİM. Onu başarılı kılmak, yüceltmek, büyütmek, için çalışacağım” diyordu.
  Üniversitemizde çalışmak isteyen, Dersim’i yakından tanıyan, daha başarılı olacaklarına, hizmet üreteceklerine, inandığım DERSİMLİ Akademisyenler, çalışanlar, her zaman tercihimiz olacaktır. Kısa sürede üniversiteden ayrılmak, naklen gitmek isteyen personellerinin gitmelerine, belli bir süreye kadar izin vermeyeceklerini söylüyordu.
    DERSİM sporun durumunu soran Sayın Rektör, DERSİM Sporun başarısı için üniversite olarak üstlerine düşeni yapacaklarını, yanlarında, olacaklarını söylüyordu.
  Bisikletlerin teslim töreni, bisikletleri Sağlık Bakanlığının temsilcisi olarak teslim eden Halk Sağlığı Müdürü, Üniversite Rektörü, üniversite çalışanlarının, katılımı ile yapıldı.  
   Sayın Rektörle, Halk Sağlığı Müdürünün, Rektör yardımcısı Muzaffer Beyin, yarışırcasına bisiklet turları,  alkış almıştı.
  Sayın REKTÖRE, üniversiteye getirdikleri bisiklet kültürünü şehirde de yaymalarını istedim. “Çok isterdim. Ama şehirde bisiklet yolları olmadığından bu tehlikeyi göze alamam dedi. Belediye bu yolları yaparsa, bizde bu kültürün yayılması için üstümüze düşeni yaparız” diyordu.
   Dönüşte Belediye Başkan yardımcısına sordum. Bu konuda komplike bir çalışmalarının, projelerinin olduğunu, engelliler, bisikletçiler, için, bisiklet yolları proje çalışmalarının yakın zamanda biteceğini, birkaç yıl içinde bu projeyi hayata geçireceklerini ifade ettiler.
  Bu arada, Sayın Rektör, “Belediyenin, bizimle protokol antlaşmaları vardı. Şehre, üniversiteye, içme suyunun getirilmesinde mali kaynağı sağlayan,  üniversiteye, suyun, yüzde 50 indirimle, verilmesi için protokol yapıldığını, belediyenin bu protokole uymadığını su fiyatlarında indirim yapmadıklarını söyledi.
   Konuyu sorduğum Belediye Başkan yardımcısı, “doğru” dedi. “Böyle bir protokol belediye Başkanı tarafından imzalanmıştır. Sonra teftişe gelen Maliye Bakanlığı Müfettişleri, Belediye Başkanının yetkili olmadığını, Belediye Meclisinin, yetkili olduğunu, Belediye Meclisi de bunun yasal olmadığını, Üniversiteye vermeleri halinde diğer resmi kurumlarda, vermek durumunda kalacaklarını, buna da haklarının olmadığını söyleyerek bu teklifi kabul etmediler” diyerek açıklamada bulundu.
   5 yıldan beri TUNCELİ’DE görev yapan, TUNCELİ’Yİ, çok sevdiğini daha da kalıp görev yapmak istediğini söyleyen KARADENİZLİ Halk Sağlığı Müdürü, 50 bisikleti, spor aletini, üniversite öğrencilerine dağıtmanın sevinci, övgüsü, içindeydi.
  Halk Sağlığı hizmetlerini sorduğum Halk Sağlığı Müdürü, gülümseyerek, “sizi ilçelerde kurduğumuz hastanelerin açılışına bekliyoruz” dedi. Şaşkınlıkla baktım. “Ne yani dedim. Sağlık ocaklarının yeterli sağlık hizmeti veremediği ilçelerde hastaneleri nasıl hizmete soktunuz.” Soruma, “bunu başardık, başarmaya devam edeceğiz. Sağlık Bakanlığımızın da, desteği ile bütün ilçelerimizde hastanelerimizi kurarak sağlık hizmeti vereceğiz” diyordu.
   Teslim töreni sonrası Sayın Rektörün daveti üzerine Üniversitenin yemekhanesinde yenilen yemek, üniversitenin çalışanları ile davetlileri, bir kez daha bir araya getirmişti.
  Sıcaklar, klimaları zorunlu kılmıştı. O da sağlığı tehdit ediyordu. Şehre dönüşte gençlerin ağırlıklı olduğu araçta bu sıkıntıyı yaşadım.
  Bisiklet, doğa kirliliğini, trafik kazalarını, önleyen, çağımızın en güzel taşıtıdır.
   Bu kültürü, sahiplenelim. Yayalım. Diyorum.