Sosyal Medyayla 7 yaşında tanıştım.1949 Yılıydı. İlkokul Birinci sınıftaydım. O, yaşta karda kışta, okulu olan bir başka köye gidip, geliyorduk. Teneffüste okulun bahçesindeydik. Üst sınıf büyük öğrenciler, HURRA koşarak Öğretmenin evinin penceresi önünde toplandılar. Bende arkalarından gittim. O, yaşta ilk kez duyulduğum bir ses pencereden geliyordu. Öğrenciler, dayanamadılar. Öğretmenin evinin kapısı önünde toplanıp kapısını çaldılar. Öğrenciler, kapıyı açan öğretmene, içerdeki sesi gelen aleti görmek istediklerini söylediler. Öğretmen, azarlayarak kapıyı yüzlerine kapattı. Bütün sınıflar, tek sınıfta eğitim görüyorduk. Öğretmen, sonrası günlerde merak edilen radyoyu öğrencilerine tanıtmamıştı. Sonraki yıllarda yaşamımıza giren sosyal Medya araçları, televizyonun, cep telefonunun, çok renkli tanışma hikâyelerini, nasip olursa bir başka yazılarımda yine medyayı konuşursak yazarım.
     SOSYAL MEDYA, günümüzde, insanının, gelecekteki insanın, olmazsa olmazı olmuştur. İnsanlığı, adeta esir almıştır. Sosyal medyayla yeni tanışan, gelişmekte olan ülkelerin insanlarını nerdeyse tamamen esir almıştır. Uygar ülkelerin insanı günün çok az bir saatini sosyal medyaya, ayırırken, bizim gibi ülkelerde nerdeyse günün hepsi sosyal medyaya ayrılmaktadır.
    TUNCELİ, sosyal medyada, hep güzellikleriyle yer bulurdu. Övgü alırdı. Tunceli Halkı, okuryazar oranı ile ülkenin birinci iliydi. Halkı, çağdaş uygar bir halktı. Doğası Endemik (başka bir yerde olmayan) türlerle doludur. ÇARÇUR MANRARI, Gulik,UR KEKLİĞİ, Kırmızı benek ALABALIK, Dağ SARMISAĞI, Dağ keçileri, vaşak Ayı, Kurt, Tilki, Su SAMURU, Kınalı KEKLİK DERSİM Doğasının başka bir doğada bulunmayan zenginlikleridir. UMMAN Denizine kadar orta doğuya yaşam veren MUNZUR SUYU, DERSİM Doğasını Kuzeyden kuşatan MUNZUR DAĞLARI, eteklerinde Çıkan MUNZUR SUYU, suyun çıktığı gözeler, DERSİM Halkının kutsalı olduğu gibi ülke çapında ilgi çeken ziyaret edilen turistik mekânlardan biridir.
   Sayın Valimizin. Başarılı çalışmalarıyla yaptıklarıyla Tunceli, bir o kadar daha güzelleşmiş. Güzelliğine güzellik katmıştır. Sosyal Medyada ilgi odağı olmuştur.
   TUNCELİ İLİ Sosyal Medyada bir başka güzelliğiyle biliir. Dile getirilirdi. Halkı, okumuş, çağdaş, uygar bir halktı. Kadın cinayetlerinin işlenmediği, kadına kötü muamelenin yapılmadığı, genelde cinayetlerin, intiharların, yaşanmadığı, küçük yaşta evliliklerin yapılmadığı, Hırsızlığın, dolandırıcılığın, mafyacılığın, olmadığı, güvenli, yaşanır, bir il olarak bilinirdi.
    Tunceli son günlerde sosyal medyada kendine yakışmayan haberlerle yer aldı. Üniversite öğrencisi GÜLİSTANIN baraj gölünde intihar ettiği haberi aylarca Sosyal Medyada yer aldı. Ülkenin bütün şehirlerindeki ünlü SU ALTI ARAMA ekipleri Tunceli’ye geldiler. Aylarca Gülistanı aradılar. Bulamadılar. Sosyal Medyada hep gündem olmaya devam etti.
     Ardından baraj canavarında bir kadın cesedi bulundu. Herkes acaba Gülistan mı diye sorarken onun olmadığı ESMA KILIÇASLAN adlı Hozatlı yoksul bir ailenin kızı olduğu anlaşıldı. Sosyal Medya bu kez ESMA YI, gündem yaptı. Doğrudan beni arayanlarda, cesedi bulunan kızın, otopsisi yapılmadan götürülüp Hozat’ta gömüldüğünü, olayın üstünün, örtüldüğünü söylediler. Bunun mümkün olmadığını, Emniyet güçlerinin buna izin veremeyeceğini söyledim. Emniyet Müdürünü aradım. Sayın Emniyet Müdürü, olayın duyulması üzerine, Sayın Vali Beyle birlikte olay mahalline gittiklerini, orada yapılması gerekli işlemler, gözetimlerinde yapıldığını, cesedin hastaneye getirildiğini, bu günkü koşullar nedeni ile cesedin otopsi için, Malatya’ya gönderilmeden yetkili savcının gözetiminde hastanemizde yapıldığını, alınan parçaların, Malatya’ya tahlile gönderildiğini ifade ederek. Sosyal medyada, kadının ailesi ile ilgili yer alan gerçeklerden uzak haberlere, şaştıklarını ifade ettiler.
     Malatya’ya gönderilen tahlil sonuçları geldiğinde ESMA KILIÇASLANIN intihar mı ettiği, öldürülüp suya mı atıldığı anlaşılacaktır.
    Sayın Emniyet Müdüründen GÜLİSTANLA ilgili bir gelişmenin olup olmadığını sordum. Yok. Dediler. Halkın ortak kanısı, GÜLİSTAN, barajda intihar etmiş olsaydı, cesedi çoktan bulunmuş olurdu. Ülkenin en seçkin su altı ekipleri baraj gölünde Kilometrelerce alanı modern cihazlarla günlerce aradılar. Bırakınız cesedi, iğne bile olsaydı bulurlardı. Ortak kanı Gülistanın baraj gölünde intihar etmediği kaçırılıp başka bir yere götürüldüğü. Veya öldürülüp bir yere gömüldüğüdür. Bu iddialar ortada oldukça, Gülistan, sosyal medyada gündem olmaya devam edecektir.
   Pertek ilçemizde, birkaç sene önce, iki kadın kaldıkları evlerinde işkence edilerek öldürüldü. Aradan yıllar geçti. Katilleri hala bulunamadı. Cinayet aydınlığa çıkarılamadı. Donanımlı emniyet güçlerimiz, Sayın Emniyet Müdürümüzün başkanlığında, bu cinayeti aydınlığa çıkarırlarsa, çok büyük bir cinayet aydınlanacağı gibi DERSİM Halkından birisinin bu cinayete ortak olup olmadığı açığa çıkacaktır. Belki de DERSİM Halkı, bu cinayetle ilgili aklanacaktır.
    Sosyal Medya, yaşamımızın vaz geçilmeyeni olmuştur. Yanlış, saçma haberlerin yanında doğru aydınlatıcı haberlerde vardır.
    Evlerde karantinaya alınmamız, beni, nerdeyse daha önce tepki gösterip karşı çıktığım medya bağımlısı yaptı. Zararını en çok yorulan, gözlerim görmektedir. İnsanlığın bir an önce bu savaşı kazanması, bizi de bu hapis yaşamından, medya bağımlılığından kurtaracak özgürleştirecektir.
    Aydınlık, sağlıklı, özgür günler için verilen savaşta
     EVDE KALMAYA DEVAM

FİKRİ TAŞ