90 lı Yılarda yoğun bir şekilde yaşanan terör olaylarından, en çok zarar gören, nasibini alan illerden biride, Tunceli olmuştu. Âdeta, kuşatılmış, yasaklanmış illerden biri olmuştu. Köyler, boşaltılmıştı. Büyük bir göç yaşanmıştı. Tunceli, korkulan, gidip gelinmeyen, bir il olmuştu. Esnaf âdete can çekişmişti. Kızımın düğününe, Tunceli’de olmayan, halaları, dayıları, teyzeleri, en yakınları, korkularından gelememişlerdi.
    2000 li yılların başında MUNZUR DOĞA VE KÜLTÜR FESTİVALİ Kuruldu. Belediyenin, sivil toplum örgütlerinin, ortaklaşa bir araya gelerek, oluşturdukları, yapılması kararlaştırılan, festival, kuruluş tarihten itibaren kutlanmaya başlandı.
    Endemik türleri için de barındıran, doğası ile ünlü, kültürlü, aydın, çağdaş insanları, olan Tunceli, görülmek istenilen, ilgi odağı olan, bir kenttir. Geçmişte, terör nedeniyle adeta dışa kapalı bir kent durumuna düşürülmüştü. Festival kurulduktan, kutlanmaya başlandıktan sonra, kapılarını, misafirlerine, ziyaretçilerine, açmıştı.
    Teröre rağmen, İlgi büyüktü. Yurt içinden, yurt dışından, Akın akın gelen ziyaretçiler, için açılan misafirhaneler, öğrenci yurtları, oteller, doluyordu. Kurulan çadırlarda misafirler ağırlanıyordu. Bu ilgi her yıl artarak sürüyordu. Festival Tunceli’yi ilgi odağı yaptığı gibi ekonomisine de büyük katkıda bulunuyordu. Bu ilgi sürekli artarak sürmüştü. Pandamı süreci bütün insanlığı esir alıp yaşamı kapatınca iki yıl festival kutlaması yapılamadı.
    Bu yıl düzenlenen 20 ci, MUNZUR KÜLTÜR VE DOĞA FESTİVALİ, yasaklar, nedeni ile yapılamadı. İptal edildi. Tunceli halkı, aydın, kültürlü, hukuk devletini, yasalarını, özgürlükleri, sınırlarını, bilen bir halktır. Demokrasi ile yönetilen hukuk devletlerinde, hangi dilden, dinden, renkten olursa olsun. Bütün vatandaşlar, devlet katında eşittirler, Kanunlar tarafından, mahkemelerce, cezalandırılmamış, yasaklanmamış, kanunların çizdiği sınırlar, çerçevesinde yaşamlarını sürdüren, bireylere, yurttaşlara,          özgürlüklerini, kısıtlayıcı kanunlara uygun olmayan bir şekilde yaşamlarında, faaliyetlerinde, yasaklar, konulamaz. Özgürlükleri ellerinden alınamaz.
    Demokrasi ile yönetilen bizim, hukuk devletin de de, kurallar, yasalar, aynıdır.
   Bu yıl düzenlenen Festivalde, Hukuk devletini, yücelten devlet Baba yapan, yasalar, kurallar, Tunceli’de, TC kimliğini taşıyan, eşit yurttaşlık haklarına sahip Tunceli vatandaşlarına, uygulanmadı. Tunceli Halkının, davetlisi, haklarında cezai hükümleri, olmayan gurupların, sanatçıların, Tunceli’ye girmeleri, Tunceli Halkı ile buluşmaları, Tunceli Halkının özlemini çektiği festival şenliğinde, coşkusunda, bir araya gelmeleri, engellendi. Yasaklandı.
    Devlet Baba, Malatya Kaysı festivalinde, yaptığı gibi, geçmişte, Tunceli’de yapılan festivallerde, o önem yetkili Devlet Babaların, gösterdikleri hoş görüler, gibi, Tunceli Halkının yanında olmalıydı. Özlem duyduğu, festivalin, şenliğin, coşkulu, sevinçli, yararlı, geçmesi için gerekli yardımları, yapmalıydı. Statları düzenleterek, etkinliklere açmalıydı. Öğrenci yurtları, gelen misafirler için hazırlanmalı, açık tutulmalıydı. Yollar, davetli gelen misafirlere, topluluklara, kapatılmamalı, yasaklanmamalıydı. Sevince, coşkuya, ortak olunmalıydı. Açılış töreninde, yürüyüşünde, Malatya festivalinde, olduğu gibi, devlet Baba, en önde olmalıydı. Malatya Belediye Başkanı gibi Tunceli Belediye Başkanı da, yasalar çerçevesinde düzenlen seçimde, halk tarafından seçilmiş. Yasalar çerçevesinde görevini sürdüren, devletin resmi bir görevlisidir.
    Devlet Baba, düzenlenen festivalin, iptaline yol açan yasakları, koymayarak, Tunceli Halkının, sevincini paylaşarak, çıkarlarını, gözeterek, devlete olan güvenini, sevgisini, Artırmalıydı.
    Güvenilen, Devlet Babadan, beklenen buydu.