Tunceli Cem Evinin HIZIR AYI etkinlikleri kapsamında, SAROĞLU Otelinde düzenlediği HAKİKATİN IŞIĞINDA din konulu panelde konuşmacı olarak ünlü isimler vardı.
    İlahiyatçı İhsan ELİAÇIK, tarihçi, araştırmacı Erdoğan AYDIN, kitapları, eserleri ile tanınan aydın ünlü, isimlerdi.
    Dersim okuru, halkı tarafından, yakından tanınan bu isimleri HIZIR Ayında ALEVİLİĞİN Başkenti sayılan DERSİMDE dinlemek, ilgi çekmiş olacak ki panelin yapıldığı, böyle büyük bir katılımlı toplantı için yeterli olmayan salon, deyim yerindeyse tıka basa dolmuştu. Çok sayıda Sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin, Sanayi ticaret odası başkanının, partililerin, çok sayıda izleyicinin katıldığı toplantıya devlet, katında katılım yoktu.
  Konuşmacı ELİAÇIK, Erbakan ekolü, Milli Görüşten gelen,28 Şubat olaylarında, baskı görmüş hakkında davalar açılmış.26 kitap yazmış. Alevi olmaya bir isim.
   Aleviliğin, İslam’ın hem içinde hem dışında olduğunu söyleyen ELİAÇIK, Cem Evi ile Cami arasında farkın olmadığını, her iki sininde inançların ifade edildiği kutsal mekânlar olduğunu herkesin inançları ile kimliğiyle, özgür olması gerektiği söyledi.
  7 Milyon yıl önce insanla uygarlığın, dinsel inançların, başladığını, şekillendiğini tanrıların var olduğunu ifade etti
  Bir tek tanrıya, yaratıcıya inandığını ifade eden ELİAÇIK, insanın, tanrının ruhu olduğun, HIZIRIN, Peygamberin kardeşi olduğunu, zulme, kötülüğe, sürgüne karşı olmanın ifadesi olduğunu söyledi.
   Medine Sözleşmesinin, barınma, birlikte dayanışma, yaşam haklarını sağlayan İslamiyet tarihinde önemli bir belge olduğunu, söyledi.
   Çağdaş dünyanın yakalanması için, Laikliğin önemli olduğunu söyleyen ELİAÇIK, kimsenin başörtüsünde olduğu gibi inançlarından dolayı mağdur edilmemelerini, vicdanı hür bir ülke istediklerini söyledi.
    Söz alan araştırmacı yazar, Erdoğan AYDIN, 216 yılındaki sorunların, Medine Sözleşmesi ile değil, LAİKLİK İlkeleri ile çözümlenebileceğini söyleyerek, hala bu çağda,2016 yılında erkek kadın eşitliğinin olmadığını, kadının dövülebileceğinin, erkek tarafından boşanabileceğinin, çocuğun, doğuran ana yok sayılarak, babaya ait olduğunun savunulduğu hukuksuzluk, ALEVİLİKTE yoktur. Alevilikte hukukun temellerinden olan kadın erkek eşitliği vardır. Dedi.
  AYDIN, Aleviliğin, bütün insanlığa açık olduğunu, dil, ırk, cinsiyet, ayırımı yapmadan, insanı insan olarak seven, kadın erkek eşitliğini ilke edinmiş. Çağa uyan yenilikçi, kültürlü bir yaşam seçmiş. Çağdaş bir inanç olduğunu söyledi.
   Soru cevaplarla, devam eden toplantı. Alevi inancında önemli bir yeri olan HIZIR AYINDA, aydınlatıcı, yararlı katılımlı, bir toplantı oldu
   +  +   +
  BARAJLAR İÇİN BASIN AÇIKLAMASI.
     Geçen hafta, ildeki sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin, derneklerin, il genel meclis üyelerinin, muhtarların, ilçe belediye başkanlarının, katıldığı, BARAJLARA, HESLERE, MADENLERE, karşı düzenlenen toplantı sonrası yapılması gerekli basın açıklaması yapıldı.
   Açıklamada, Munzur Vadisi, Milli Park sınırları içinde yapımı planlanan 4 barajla,5 HES, in yapımı için ÜSTÜN KAMU YARARI Kararı alınarak izin verildiğini, Danıştay 10. dairesi ise, ÇEVRESEL ETKİ raporu alınmadan izin verilemez kararı alındığını,
 Danıştay, İdari Dava daireleri kurulunun iptal, durdurma kararlarına rağmen acele alınan kamulaştırma kararlarının hukuka aykırı olduğunu,
  Munzur Vadisi, Milli Parkının, Dünya Kültür Mirası listesinde yer alacak bir alan olduğunu, Munzur Üniversitesi, Sene tosununda, Dünya Kültür Mirası listesine alınmasını, önerdiğini, Elazığ, Müze Müdürlüğünün, Munzur Vadisinin, 1. derece, SİT alanı olduğuna dair raporunun, olduğu,
   Munzur Vadisinde 1600 adet bitki türünün olduğunu, bunların %18’inin, endemik türler olduğunu, neslinin tükendiği söylenen Anadolu PARSININ, Munzur Vadisinde yaşadığını,
   Doğal güzellik açısından evrensel değeri olan oluşumları, tükenme tehdidi altındaki bitki ve hayvan türlerini, barındırdığını, bütün bunların, dünyanın bir zenginliği olduğunu,
   Baraj ve HES Projelerine karşı, yenilenebilir enerji kaynakları varken, ülkenin enerji ihtiyacının % 1 ‘ine tekabül eden barajlarda, HES’lerde, mahkeme karlarına rağmen, ısrar etmenin, hukuksuzluk olduğu,
   Yapılan basın açıklaması ile kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
    Munzur Vadisine dokunmak, dünya mirasına dokunmaktır. Endemik türleri yok etmektir. Ülkenin zenginliğine zarar vermektir. DERSİM HALKININ kutsalına dokunmaktır. Hukuk kararlarına, uymamaktır. Saygı duymamaktır.
   Biline...

Fikri TAŞ