DERSİM’İN yetiştirdiği çınarlardan biri daha devrildi.
O, başından çıkarmadığı fötr şapkası, kocaman kalın burma bıyıkları ile herkese gülümseyen, selamlaşan, yüzü ile hemen herkesin tanıdığı, sevdiği koca bir çınardı. ALİ HIDIR ŞAHİN’Dİ.
Koca Çınarın, devrildiğinin haberi, sosyal medyada kısa bir sürede bütün DERSİMLİLERE ulaşmıştı.
Bir hafta öncesi öğle saatlerinde, ON ADIMLIK çarşının altında karşılaşmıştık. Her zamanki gibi karşılıklı gülümseyerek selamlaşmıştık.
Cem Evinde düzenlenen son yolculuğunda, DERSİMLİLER, oradaydı. Her aşiretten her çevreden sevenleri oradaydılar. Onu, son yolculuğunda yalnız bırakmamışlardı.
Cenaze, töreninde, cenaze namazını kıldıran hocanın, “hakkınızı helal ediyormuşsunuz” çağrısına, törene katılan cemaat, hep bir ağızdan yüksek sesle, “helal olsun” diyordu.
O,DERSİM Halkının sevdiğiydi.
O,DERSİM Halkının fötrlü HIDIR AMCASIYDI.
O,DERSİM Halkının pala bıyık amcasıydı.
O, bir beyefendiydi.
O, DERSİM Halkına özgü bir renkti.
O, Koca bir çınardı.
Güle, güle, KOCA ÇINAR.
Seni hep sevgiyle, saygıyla, hatırlayacağız.
Fikri TAŞ