Yüzde yüze yakın okuryazar olan DERSİM, bu yıl da destanlar yazdı. Ülke çapında düzenlenen yarışmalarda, yine ön sıralarda yerini aldı.

  TEMEL EĞİTİMDEN ORTA EĞİTİME GEÇİŞ sınavlarında, TÜRKİYE birincisi olurken,  YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞ sınavlarında, ilk 10 şehir arasına girerek, eğitimde yine başarı destanı yazdı. Sıralaması belli olmayan, başarılı 10 şehir arasındaki sıralamada, belki de ipi, birinci sırada göğüslemiştir.

    DERSİM Halkı, geçmişte, bu başarılarla, çokça yüzleşti. Paylaştı. Bu ilki değil.

    Bu günkü, dershanelerin, özel okulların olmadığı, özel eğitimin, satın alınmadığı yıllarda, Dersim, eğitim yarışında, yine önlerdeydi. Yine ilk sıralardaydı.

    Üniversitelerin, bir kaç büyük şehirlerde olduğu yıllarda, üniversitelerde, en çok okuyanı olan, illerin, başında gelmekteydi.

    Sayın Valimizin, bu başarıyı getirenleri, tebrik ederken, sergilediği, paylaştığı, samimi sevinç, yaptığı değerlendirmeler, oldukça gerçekçi, doğru tespitlerdi.

    Sayın Valimiz, yaptığı değerlendirmelerde, başarıda, payı olan herkesin, hakkını, yemeden eksiksizce, ön yargısız ortaya koymuştur.

   Tunceli Halkının, aydın, eğitime önem veren bir halk olmasının, başarıda büyük payı olduğunu ifade etmiştir.

  Sayın Valimizin, yaptığı önemli tespitlerinden biri de hatta daha önemlisi de ilde görev yapan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun, Tuncelili, yerli olmasının bu başarıda, payının olmasıdır.

   Sayın Valimizin ildeki kurumları içine alacak bir başka önemli tespiti, çoğunluktaki yerli öğretmenlerin, eğitim öğretimdeki varlığı, payı. Hareketliliği. Anlamı, öğretmenlerin kısa sürede tayinlerini alıp başka illere gitmediklerinden, mazeret izinlerini gerekmedikçe kullanmadıklarından, yanlış tanıma yol açan, ön yargısız olmalarından, bölgeyi, insanını, bütün değerleriyle, daha çok yakından tanıdıklarından, öğrencisiyle, velisiyle, çevresi ile daha çok iletişim kurmalarından dolayı, bu başarı da paylarının büyük olduğu tespitidir.

   Yerli olmanın getirisi, başarısı, yalnız eğitimde öğretimde değil, hizmet üreten bütün kurumlar için de geçerlidir. Yerli öğretmen gibi, kurumlarda çalışan yerli görevliler de yerli öğretmenler gibi tayinlerini alıp bir an önce Tunceli’den gitmek istemeyeceklerdir. Onlar da bölgeyi, bölge insanını, sorunlarını, yakından bilip, tanıdıklarından, bölge insanı ile kolayca iletişim kuracaklarından, yabancılık çekmeyeceklerinden, hizmete, gönüllü olacaklarından, yalnız eğitimde değil, bütün kurumlarda da başarıyı getireceklerdir.

    Üniversitemizin Sayın, Rektörü, göreve başladığı günlerde, kendisini ziyaret eden gazetecilere, Üniversitede görev yapacak personelin, Tuncelili olmasını tercih edeceğini, onların, bölgeyi daha yakından tanımış olmalarından, bölge insanı ile daha kolay iletişim kuracaklarından, üniversitede, uzun süre çalışmak isteyeceklerinden, ilk fırsatta tayinlerini alıp gitmek istemeyeceklerinden, tercihlerinin, öncelikle Tunceliler olacağını ifade etmişlerdi.

  Eski AK Parti İl Başkanı ERKAN EROĞLU’NUN, AKP Milletvekillerine ifade ettiği gibi ne yazık ki hala, TUNCELİ ÜNİVERSİTESİ yazılı tabelasından başka Tuncelilerin olmadığı, Tunceli’ye, beklenen, getiriyi sağlayamayan, Tuncelili olmayanlara kadro, liyakat sağlayan, terfi, kadro alma yeri gibi bir üniversite.

  Bu konumun, yeni rektörün eseri olduğunu söylemek haksızlık olur. Alevi rektör diye Alevilerin, kalesine atanan eski rektör BOZTUĞ’UN, eseri, payı, olduğunu, çoğunlukla söyleyenler, haksız sayılmazlar. Kurucu rektör olarak atanmasına rağmen, Tuncelilerin, üniversitede yer almasına beklenen düzeyde izin vermedi. Tunceli Halkının, hakkı olduğu halde, hakkını vermedi. Üniversiteyi, hep dışarıdan getirttiği kadrolarla doldurdu. Umarız yeni rektörümüz sözünü tutar. Tunceliler için kurulmuş, üniversiteye, bu saatten sonra Tuncelileri tercih eder.

   Sayın valimizin tespit ettikleri arasında, okuryazar oranının yüksek olmasının, okul öncesi(kreş, anaokulları,) eğitimde TÜRKİYE ortalamasının çok üstünde olmasının da bu başarıda payı olmuştur.

  Eğitim alanında alınan bu başarının yanında, her yıl vergi ödemede de TUNCELİ, ülke çapında yapılan sıralamada hep ön sıralarda birinci, ikinci olmaktadır.

  Yazıyı yazarken, mahallemizin, duyarlı, sempatik, çalışkan, Muhtarı, Veli DEMİR, geldi. “Hocam bu günkü Sabah Gazetesinde, her yıl Tunceli’yi ziyaret edip, yazan, YAVUZ DONAT’I okudunuz mu?” dedi. Açtım okudum. Tunceli’yi, gördüklerini, eksiksiz çok güzel ifade etmiş. Yazmış. Tunceli’nin bir başka kulvarda, yine ön sıralarda ipi göğüslediğini, ondan okuyarak öğrendim.

  DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN,(Temiz Hava hakkı Platformu) yaptığı bir araştırmada ölçümlerde, havası en kirli ve en temiz iller sıralamasında, TUNCELİ, temiz havası ile yine ipi göğüslemiş. Ülke çapında İKİNCİ olmuştur.

  TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU’NUN yaptığı bir araştırmada ise, ülke çapında, YAŞAM MEMNUNİYETİ (yaşadığı yaşam) sıralamasında, yine ipi önde göğüslemiş. BİRİNCİ OLMUŞTUR.

     Geçen hafta gittiğim Mersin’de, DERSİM’İN, farklılığını yaşayarak görmüştüm.

    Daha bitmedi. DERSİM, MUNZUR ADRENALİN DOĞA SPORLARI KULUBÜ’NÜN, rafting, (sal yarışı), yapan kadın sporcuları, katıldıkları GİRESUN ÇAMOLUK’TA yapılan R4,rafting şampiyonasında ipi göğüsleyerek, TÜRKİYE şampiyonu oldular.

    Her dalda başarılara imza atan DERSİMLİLER, yaptıkları kısa metrajlı bir film yapımı ile de ülke çapında bir başka yarışta ipi yine, göğüslediler. DERSİM’DE çekilen, “OKUL YOLU DÜZ GİTMEZ” kısa metrajlı film, katıldığı ülke çapındaki kısa metrajlı film yarışmasında birinci oldu.

   Bu başarılarda payı olan yöneticilerle, öğretmenlerle, bilinçli velilerle, çocuklarımızla, başarıdan, başarıya, koşan yarışçılarımızla, haklı olarak övünüyoruz.

   Onların başarısına sevinen, onları motive eden, ödüllendiren, yalnız bırakmayan, Sayın Valimizle de övünüyoruz.

   TUNCELİ, tarihi adı ile DERSİM, işte budur.

   Öncelikle, gelmesi beklenen, gelmesi için dua edilen BARIŞ geldiğinde düzenlenecek BARIŞ KENTLERİ, yarışmasında da ipi göğüsleyecek. BARIŞ KENTİ olarak, sıralama da BİRİNCİ olacaktır.

   Göreceksiniz.

    +    +   +

   Sevgisine doyamadığımızın bize bıraktığı, DENİZİN, Pazar günü yaş günü. “Büyük Baba, Belediye Başkanına söyle. Duyursun. Herkesi, yaş günüme davet ediyorum” dedi. Kahkaha atarak.

   “Az gelir. Bütün Türkiye’yi çağıralım” dedim.

   Daha çok güldü.