Barajlar, bir canavardır. Doğayı zenginleştiren, binlerce bitki türünü, binlerce süreğen canlıları, böcekleri, sulara boğan, iklimi kuraklaştıran, çölleştiren acımasız bir canavardır.
   
Uzun çayır Barajı, doğayı sulara boğarken, yılanların, kaplumbağaların boğulmasına tanıklık eden AKTULUK’LU yaşlı bir kadının gözyaşları, o günlerde doğasever herkesi ağlatmıştı.
   
Dünyada nadir bitki, hayvan türleri ile zengin DERSİM Doğasını, adeta yok etmek için planlanan onlarca baraj, yalnız DERSİM Doğasını yok etmek için planlanmış değil, aslında DERSİM’İ de yok etmek için planlanmıştır.
   
Yıllarca süren çatışmalı süreçte, yüzlerce köy, boşaltılarak insanlar göçe zorlandı. Binlerce köylü, köylerini boşaltarak büyük kentlere göç ettiler. Gittikleri yerlerde perişan olan göçzedeler, devletin köye dönüşleri teşvik için sağladığı olanaklarla, büyük bir çoğunluğu tekrar köylerine döndü.
  
Bu kez barajlar yapılarak köyler, DERSİM, boşaltılmak isteniyor.
  
Baraj projelerini, yapımlarını, engellemek için bütün DERSİM Halkı yıllardır, mücadele verirken, direnirken; DERSİM Halkının kendilerini temsil etmeleri için seçtikleri İl Genel Meclis üyeleri baraj canavarlarının Dersim’i boğmalarını onaylamışlar. Barajların DERSİM’DE yapılmasına izin vermişler.
  
Bu üzücü, kahredici haberi duyan bir okurumun, “Hocam bunlar, DERSİM’İ arkadan hançerlediler. Bunların yaptığı DERSİM Halkına en büyük ihanettir” diyerek tepkisini yazmamı istedi.
 
Hangi siyasi düşünceden olursa olsun, hangi siyasi partiden olursa olsun, bir DERSİMLİNİN baraj yapımına evet demesi, DERSİM Halkına, DERSİM Doğasına yapılmış en büyük kötülük, okurumun ifadesi ile ihanettir.
  
Bir başka okurumun, “Hocam bunların DERSİM Halkını, temsil etmedikleri, Dersim Halkının haklarını savunamayacakları ortaya çıkmıştır. Onurlarını korumak istiyorlarsa, derhal o makamdan istifa edip ayrılmalıdırlar.”
  
CHP İl Başkanı Kemal BOZKURT, partili üyelerinin de katıldığı, okurumun ifadesi ile ihanet kararına tepki göstermiş, onay veren üyeleri hakkında gerekli işlemi yapacaklarını açıklamıştır.
  
Umarım bu tepki açıklama ile kalmaz.
  
BEKLENEN KAZAYDI
   
Kazadan bir hafta önceydi. Yeğenimle, Atatürk Mahallesi’nden geçiyorduk. “Dayı sana söyleyeceğim inanmayacaksın ama bak bir haftaya kadar söylediğimin doğru çıkacaktır. Burada, Atatürk Mahallesi’nde, bazı sürücü fanatiklerin, yarışa katılmış gibi hızla sürdükleri araçları ile her an, üzücü bir kazaya yol açabileceklerini, hemen herkes söylüyor” dedi. Düşündüm haklılık payı olabilirdi.
   
Biz bunları yaklaşık bir hafta önce konuşmuştuk. Yeğenimin dediği kehanet gibi çıkmıştı. Atatürk Mahallesi’nin içinden geçen ana yolda, beklenen feci kaza meydana gelmiş, evlere temizliğe giden bir kadın aynı yolda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Kazayı yapan sürücü de çevredekiler, yakınları, tarafından linç edilmiş. Hastanede, yoğun bakıma alınmıştı. Sürücünün hatalı olmadığı, yolun solunda park etmiş minibüsü sollarken, yayanın, minibüsün önünden yolu kontrol etmeden ani çıkışının kazaya yol açtığı söylenmektedir.
  
Atatürk Mahallesi’nde oturan bir okurumla bu konuyu paylaştık. “Gerekli tedbirler alınmadıkça, petrolün karşısındaki dörtlü kavşağa, trafik ışıkları konulmadıkça, yolun sağına park edip yolcu indirip bindirildikçe bu kazalar kaçınılmazdır. Mahallenin en yoğun yeridir. Akşamları iyice yoğunlaşmaktadır. Öncelikle yapılması gereken, trafik ışıklarını koymaktır. Hatta koruyucu korkuluklar da yapılmalıdır. Konulacak ışıklar, yarışmak isteyenleri engelleyecektir. Araçlar, trafik kurallarına uygun kontrollü çıkacaklarından, hızları kesileceğinden, kazalar olmayacaktır” diyerek çözüm önerdi.
 
Bazı fanatik, kuralları tanımayan, sürücüler, Emniyet Müdürlüğü, trafik yetkililerinin iyi niyetlerini, görmezden gelmelerini, ceza yazmaktan kaçınmalarını, sürekli istismar etmektedirler.
 
Fanatik sürücüler, yalnız Atatürk Mahallesi’nde değil, şehir merkezindeki, tek şeritli yolda bile yarışırcasına araçlarını sürdüklerine, defalarca tanık olmuşumdur.
  
Aslında Emniyet yetkilileri bu vurdumduymazlara, kural tanımayanlara, kuralları, hatırlatmalıdırlar.
   Okurumun çözüm önerisini, yetkililerin bilgisine sundum.

 

Fikri TAŞ