DERSİMİ, Dersimlilerle, sevenleriyle, hatta bütün dünya insanları ile buluşturan MUNZUR DOĞA FESTİVALİ, artılarıyla, eksileriyle, arkada, renkli kareler, unutulmaz anılar bırakarak sona erdi.
  
DERSİM, her yıl olduğu gibi bu yıl da festivalle birlikte bir kez daha dünya kenti oldu. Dünyanın dört bir köşesinden gelenlere ev sahipliği yaptı.
  
Sokaklar, çok kimlikli renklerle doldu taştı. Her renkten, her kimlikten, her inançtan, her yaşam tarzından insanlar, özgür bir kentte, özgürlüklerin tadını çıkardılar.
  
Lezbiyenlerin, geylerin, biseksüellerin, transeksüellerin, intersekslerin, DERSİM’İN, özgür sokaklarında, aşağılanmadan, yuhalanmadan, özgürce yürümeleri, “bizi de bu tercihlerimizle kabul edin” diyerek sorunlarını dile getirmeleri, her renge, her inanca, her türlü yaşam tercihine saygılı DERSİM halkının, onlara destek vermeleri, birlikte yürümeleri, ancak DERSİM gibi özgür bir kentte yaşanacak karelerdir.
 
Adana’dan ilk kez DERSİME gelmiş, bir genç kızın, “gözlerime inanamadım. Sokaklar, mini şortlu kızlarla dolu, hiç kimsenin dönüp baktığını görmedim. Bizim Adana’da bir genç kız sokakta mini şortu ile gezmiş olsa bütün gözler üzerinde olur. Üstelik laf da atarlar. Burası bambaşka bir yer gibi. Herkes özgür” sözleri, festivaldeki DERSİM’İN tarifi gibiydi.
 
Bütün bu zenginlikler, renklilikler, yalnız kent merkezinde, yaşanmadı. Toplanmadı. Bütün DERSİM Coğrafyasına dalgalar halinde yayıldı. İlçeler köyler, dalga dalga renklere boyandı. Her tarafta, festival havası esti.
 
Bu kez, kutlamalar, etkinlikler, kent merkezine, stadyuma hapsedilmedi. İlçelere, hatta köylere yayıldı. İlçelerde köylerde konserler düzenlendi. Şehir merkezindeki etkinlikler, mahallelere, semtlere yayıldı.
 
Büyük bir katılıma rağmen, en çok korkulan konaklama sorunu yaşanmadı. Sayın Valimizin, isteği doğrultusunda okulların yurtları, yurtlar kurumunun öğrenci yurdu, misafirlerin konaklaması için tahsis edildi. Konaklama sorunu, büyük ölçüde Sayın Valimizle, Sayın Milli Eğitim Müdürümüzün katkılarıyla destekleri ile büyük ölçüde çözülmüş oldu.
  
Her festivalde olduğu gibi bu festivalde de de istenmeyen görüntüler, eksiklikler yaşandı.
  
Özgürlükler kentinde, şehri, çevreyi, kirletme özgürlüğü, hemen herkesin, katılımcıların ortak gözlemiydi. Sorduğum her katılımcı, öncelikle, şaşkınlıklarını dile getirerek “bu kirliliği, Dersimlilere yakıştıramadık” diyorlardı.
 
Lokanta, çay bahçesi gibi yiyecek satan iş yerlerinin temizlik, hijyen konusunda gerekli özenin göstermedikleri, özellikle işletmede çalışanların, temizliğe dikkat etmedikleri, müşterileri karşılamada gerekli nezaketi göstermedikleri, yapılan eleştiriler arasında. Hatta bir basın mensubu arkadaşın, “işletmelerin, bundan böyle çalışanlarını, mutlak eğitimden geçirmeli, hijyen sorununa oldukça özen göstermelidirler. Temizlik, sağlıklı çağdaş yaşamın olmazsa olmazıdır. CELAL DOĞAN Parkının çevresinde tozun toprağın içinde sıralanmış patilacılar, gören herkesin, tepkisini çekmiş. DERSİM Halkın yakıştırılmamıştı.
  
Belediye Başkanlığı, bu eksikliklere izin vermemelidir. Denetimlerini sürekli kılmalıdır. Böyle özel günlerde, festivallerde, yeterli olmayan zabıta çalışanlarına ek geçici personel çalıştırmalı, denetimleri aralıksız yaptırmalıdır.
  Belediye, herkesin istediği yerde stant açmasına izin vermemelidir. Kitapçıları bir yerde, incik boncuğu bir yerde, yiyecek satanları bir yerde, hazır giyim v.s bir yerde toplanmaları şeklinde izin vermelidir.   
Köylülerin ürettiği yerli ürünlere azami hassasiyet göstermeli, onların tanıtımına, satışlarına, kolaylık sağlamalı, onları adeta koruma altına almalı teşvik etmelidir.
  
Emniyet Müdürlüğü trafik görevlilerinin, yoğun başarılı çalışmalarına rağmen, yeterli gelmeyen caddeler, sokaklar, zaman, zaman sıkışıklıkların yaşanmasına, yol açmış olduysa da, önemli bir eksiklik olarak görülmedi.
 
Büyük bir kirliliğin, karmaşanın yaşandığı CELAL DOĞAN, parkının civarı, bütün katılımcılar, tarafından, DERSİM’E, doğaya, festivalin ruhuna aykırı, yakışmayan görüntülerin sergilendiği, hemen herkes tarafından paylaşılan, festivali gölgeleyen, festivale yakışmayanıydı.
    
Sıcakların, mevsim normallerinin üstüne çıktığı festival günlerinde su, en büyük tüketim ihtiyacı olmuştu. Geçen yıl bu köşede dile getirmiş, suyun fahiş fiyata satılmasını önleyecek kontrollerin yapılması için kurumların yetkililerini uyarmıştım. Buna rağmen suyun fahiş fiyata satıldığına dair çokça şikâyet almıştım. Bu yılda uyarılarımıza rağmen suyun memleketi DERSİMDE su içeceği fahiş fiyata satıldığına dair yine çokça şikâyet aldık. Köyden gelip festival etkinliklerine katılmış bir bayan isyan edercesine tepkiliydi. “Köyde yetiştirdiği ürünleri bir köşede halka ucuza satmak isteyen köylünün başına üşüşen belediye zabıtaları, suyu 3 liraya satan fahişçinin başına üşüşmediler. Onlara sesini çıkarmadılar” diye isyan boyutunda tepki göstermişti.
   
Gençlik Spor Müdürlüğünün, stat da verilecek, etkinlikler, konserler, için stadı, temiz tutup hazırlamaları, katılımcı izleyicilerin beğenisini kazandığı bize yansıyan bilgilerdir.
  
Belediye Başkanlığı, büyük bir kirlenmeye rağmen, en çok ihtiyaç duyulan kentin temizliğini, olanakları ölçüsünde yaparak temiz tutmayı sağladılar.
 
Her yıl yaşanan, görülen bu eksiklikler, göz ardı edip unutulmamalıdır. Gelecek festivallerde aynı eksikliklerin yaşanmaması için bunlar bir kenara not edilmelidir.
 
Bir doğa festivalimiz, bir kez daha sevenleriyle, DERSİMLİLERLE, Dünyayla, buluşmanın güzelliğini sergiledi.
 
Anılarda, SEYİT RIZA ile çekilen resimler, kucağına oturmuş çocukların, el sallamaları, zafer işaretleri, unutulmayan kareler olarak kaldı.
  
SEVGİSİNE DOYAMADIĞIMIZ’IN, çeşmesi, SEYİT RIZA Parkında, konaklayan misafirlerini, havadan sonra en büyük ihtiyaç olan suyla ağırladı. SEYİT RIZA gibi, “O da bende buradayım” dedi.
  +  + 
+
 
RONYA GELİYOR
 Bugün, bir yıldı bizden uzaklarda kalan, geçmişteki yazılarımın ilham kaynağı, bahçemizde açan ikinci çiçek, küçük ressam, RONYA TAŞ geliyor. Denizle, Aryayla, Roşferle, hep birlikte merasimle, elimizde güllerle karşılayacağız.

  Sevincimiz, heyecanımız çok büyük.

Fikri TAŞ