Türkiye'nin en az nüfusa sahip ikinci ili olan ve 3 bin 500 sokak köpeği ile sokak kedisinin yaşadığı Dersim'de son 12 yılda Emniyet, jandarma, belediye ve Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği verilerine göre kent merkezinde hayvanlara şiddet ile ilgili herhangi ihbar gelmedi ve olay yaşanmadı. Barınağın olmadığı kentte, sokaklarda, parklarda, iş yerlerinin önünde yurttaşlarla iç içe olan hayvanların beslenme ihtiyaçları da valilik, belediye, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı HAYDİ ekipleri ile hayvanseverler tarafından yapılıyor. Ayrıca kurumlar tarafından kısırlaştırma çalışmalarıda aralıksız devam ediyor. 

Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeler içeren ve kamuoyunda tartışmalara neden olan 17 maddelik "Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" sabaha karşı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanun, yürürlüğe girmeden Dersim'de Dersim Hayvanları Koruma Derneği (DERHAYKO) çağrısıyla aralarında belediye başkanları, avukatlar, veterinerlerin ve vatandaşların bulunduğu bir çok hayvansever Sanat Sokağı’nda bir araya gelerek sokak köpekleriye birlikte Seyit Rıza Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte hayvanseverler, sık sık ‘uyutma, yaşat’ sloganı attı. Tepki açıklamasına bir çok sokak köpeğin yer alması ise gözlerden kaçmadı. 

Bilim insanlarının deprem uyarısında bulunduğu kentte 1600 personele eğitim Bilim insanlarının deprem uyarısında bulunduğu kentte 1600 personele eğitim

KENTTEKİ TÜM BELEDİYELER ‘ÖTANAZİ’ YAPMAYACAK

Kent merkezinde ki DEM belediye eş başkanları, Hozat, Pülümür, Nazimiye, Ovacık, Mazgirt CHP’li belediye başkanları, Çemişgezek, Pertek ilçeleri AK Parti’li belediye başkanları, Hozat Sol Parti’li belediye başkanı, Ak Parti’li Akpazar belde belediye başkanı ne olursa olsun hayvanları ötanazi işlemini yapmayacaklarınıbelirtti. 

‘BELEDİYELERİMİZLE GÖRÜŞTÜK, ÖTANAZİ YAPMAYACAKLAR’ 

Dersim Hayvanları Koruma Derneği (DERHAYKO) başkanı Ezgi Doğan, kentteki köpeklerin halka iç içe olduğunu belirterek, “İlimizde toplamda üç bin beş yüz tane köpek ve kedi bulunmakta. Son on iki yıldır emniyet, jandarma, belediye ve derneğimizin verilerine göre hiçbir hayvana şiddete dair bir veriye rastlamadık ve oluşmadı. Bence Tunceli'deki köpekler çok şanslılar çünkü burada esnafla beraber halk onlara çok iyi bakıyor. Esnaf kapısının önüne tuvaletini yaptıkları için kızıyor ama bir yandan da kapısının önünden suyu ve yemeği eksik etmiyor. Burada aslında belediyelerin, valiliğin ve bizim görevimiz de büyük. Gördüğümüz bütün köpekleri topluyoruz aşılatıp yerinde yaşat diyerek yolumuza devam ediyoruz. Kısırlaştırmanın önemi gerçekten burada çok büyük. Çünkü bir tane dişi köpek, on tane yavru doğuruyor ve on tane yavrudan beş tanesini dişi sayarsak, yılın sonunda bir köpek toplamda altmış tane köpek doğurmuş oluyor. Tunceli'de bir kent merkezi, yedi ilçe ve bir belde olmak üzere dokuz tane belediyemizle görüştük. Hiçbiri de uyutma bu ötenazi denilen kavramı kabul etmeyeceklerini, köpeklerin toplamayacağını ve barınaklarda hapsetmeyeceklerini söylediler. Onları buradan çok teşekkür ediyoruz” dedi. 

‘BURADA SOKAK HAYVANLARI ÖZGÜR’

Tunceli’de sokak hayvanlarının mutlu olduğunu söyleyen Dilşah Mak, “Son altı yıldır Tunceli'de yaşıyorum ve buradan ayrılmıyorum. Ayrılmama sebebim Tunceli'den ayrılamama sebepleriminin en büyük nedeni Tunceli'deki sokak hayvanlarının özgür oluşu ve çok mutlu oluşu. Bir toplumun aslında yapısını, karakterini ve yaşam tarzını anlatıyor ve gösteriyor sokak hayvanlarının mutluluğu. Burada insanlar sokak hayvanlarına gerçekten bebek gibi bakıyor. Burada hayvanlar gerçekten çok özgür ve biz barınaklarda yaşamamaları, orada ölmemeleri için, katliam yasasına kesinlikle hayır diyoruz. İlimizde zaten bu yasanın uygulanması bir kere insan ve doğamız gereği, karakterimiz, inançlarımız gereği mümkün değil. Ancak Türkiye'nin diğer illerindeki çocuklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

Editör: Mehmet Zafer Ağar