Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim İl Örgütü, 2’nci Olağan Kongresi’ni kentte bulunan bir otelde gerçekleşti. Kongreye Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Dersim milletvekili Ayten Kordu, yerine kayyum atanan belediye eş başkanı Birsen Orhan, siyasi parti temsilcileri ve STK’ların temsilcileriyle çok sayıda partili katıldı.

‘1 EKİM TARTIŞMALARI BARIŞ SÜRECİNE EVRİLECEKTİR’

Kongrede konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 1 ekimde başlayan tartışmaların barış sürecine evrileceğini belirterek, “Türkiye’de 1 ekim tarihinde bir tartışma süreci başladı. Sizde takip ediyorsunuz muhtemelen merakta ediyorsunuz. Bir taraftan kürt sorunu konuşuluyor. Bu tartışmaların barış sürecine evrilmesi tartışmaları var diğer taraftan dolu dizgin zulüm var. Tutuklamalar var, gözaltılar var, kayyumlar var. Bu güne kadar görmediğimiz vahşet politikaları hayata geçiriliyor. Bu tartışmalar var, işimiz zor, bu yöneten bir avuç muhtedir kolay kolay barışa gelmez ama bir gerçek daha var. Güçlü olmak, örgütlü olmak, Ortadoğu’nun en dinamik en örgütlü gücü olmakta istemese de yönetimleri anti demokratik karakterdeki iktidarlarında bir zemine çeker. Tam da 1 ekimden sonra başlayan tartışmaların sebebi budur. 100 yıllık politikalar artık sonuç almadı, Ortadaoğuda ki gelişmelerden de biraz önce anlattım gibi antidemokratik zeminler dışardan müdahaleye açık bir hale geldi. Dolayısıyla bu gelişmelerden ders almak gerekiyor. Kimliğini ve özgürlüğünü isteyen halk gerçekliği karşısında bu meseleyi diyalog ve müzakereyle çözmek gerekiyor. 1 ekim tartışmaları bizim güçsüzlüğümüzden değil bizim pes etmemizden kaynaklı değil bizim vazgeçmememizden dolayı değil 100 yıllık politikaların sonuç almamasından dolayıdır. Zulüm politikaları bizi durduramaz. Yolumuzu bulur yine devam eder gideriz. 1 ekim tartışmalarından sonra bir çok tartışma yapılıyor. Siz onlara inanmayın, 1 ekim sizin mücadelenizin sonucudur. Direnişinizin ve duruşunuzun sonucudur. Bu böyle devam ettiği sürece inşallah 1 ekim tartışmaları barış sürecine evrilecektir” dedi.

‘SAYIN ÖCALAN BİR ÇAĞRI YAPACAK’

Öcalan’ın bir çağrısı olacağını belirten Bakırhan, “Sayın Öcalan bir çağrı yapacak. Sayın Öcalan 12 metrekarelik hücresinde yıllardır, 26 yıldır gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesi için Türkiye’de yaşayan halkların ve inançların demokratik bir zeminde yaşaması için alevilerin eşit yurttaş olabilmesi için, kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesi için bir yol haritası hazırlıyor, bir çağrıya hazırlanıyor. Biz çağrımızda samimiyiz ama o çağrıdan sonra bu kayyumcu anlayışın bu tutuklayan bu işçi kıyımı yapan anlayışın nerede durduğunu ne yapacağını somut adımlarla göreceğiz. Çağrı yapmak bizim mücadelemizin son bulduğu anlamına gelmiyor aksine daha güçlü demokratik bir zeminde örgütlenerek ve büyüyerek mücadele edeceğiz. Bunların elindeki tırnak içerisindeki beka ve güvenlik sopalarını ellerinden alacağız. O zaman kimin samimi olup olmadığını göreceğiz. O zaman kimin barış ve çözümden olacağını göreceğiz” şeklinde konuştu.

‘ALEVİNİN KİMLİĞİNİ YOK SAYMAKTIR, KÜRDÜ YOK SAYMAKTIR’

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise, son günlerde artan gözaltı, tutuklamalara dikkat çekerek, “Anti-demokratik uygulamaları kendine rehber edinenler demokrasiye kolay kolay gelmezler. Barış ve özgürlüğü kolayca kabul etmezler. Çünkü onların varlık gerekçeleri baskıdır, reddir, inkardır, Alevinin kimliğini yok saymaktır, Kürdü yok saymaktır. Güçlü, örgütlü toplumlar anti-demokratik karakterli rejimleri demokrasiye getirecektir” diye konuştu.

‘ALEVİYİ GÖRMEYEN, TANIMAYAN AKIL BU MESELEYİ ÇÖZMEKTEN UZAKTIR’

Bakırhan, devletin yüz yıllık politikasının sonuç almadığının altını çizerek, şunları ifade etti:

“Alevi, inancım onurumdur, eşit yurttaşlıktan vazgeçmiyorum dedi ve mücadelesini büyüttü. Kürtlere uygulanmayan zulüm kalmadı. Dersim’in her santimetre karesi zulüm yaşadı. Bundan sonuç alamadıkları için bu tartışmalar başladı. Zulüm politikaları bizim akışımızı, mücadelemizi durduramaz. Yolumuzu bulur yine devam eder gideriz. Oyalama, kandırma gibi söylemler var. Biz yerimizdeyiz, barış, özgürlük, demokrasi mücadelemizi her zaman sürdürür ve büyütürüz. Aleviyi görmeyen, tanımayan akıl bu meseleyi çözmekten uzaktır. Dersim ruhunu dikkate alın diyoruz. Dersim, sosyalistlerin, emekçilerin, Alevilerin kentidir. Türkiye’nin demokratikleşmesi Dersim ruhunu kabullenmekten geçer. Çifte asimilasyona uğrayan Dersimliler daha fazla sahip çıkmalıdır. Dersim bu sürecin kendisidir. Deden toruna kalan miras onurlu bir şekilde devam ettiriliyor. Bir taraftan kayyım bir taraftan barış olmaz. Alevilerin rızası, hakları olmadan, eşit yurttaş olmadan hiçbir süreç yürümez. Alevilerin olmadığı bir çözüm çözüm olmaz. Kendinize, değerlerinize, mücadelenize güvenin. Kimse bu mirası, mücadeleyi ellerimizden alamaz. Sayın Öcalan bir çağrı yapacak; Alevinin eşit yurttaş olması, Kürdün, emekçinin haklarını alması için çağrı yapacak. O zaman kimin çözümden yana olup olmadığını göreceğiz. Dağların kaybolan anahtarıyla barışın kapısını açacağız. Ayın Öcalan’ın çağrısının anı anına verilecek bir yol ve yöntemin bulunması gerekmektedir. Mevzuata uygun değil diyerek bunu engelleyemezsiniz. Yüz yıllık bir sorunu mevzuata bağlayamazsınız.”

BAKAN TUNÇ'A YANIT

12 yıldır sokak hayvanlarına yönelik şiddetin yaşanmadığı Dersim’de belediyeler ‘uyutma’ kararına uymayacak 12 yıldır sokak hayvanlarına yönelik şiddetin yaşanmadığı Dersim’de belediyeler ‘uyutma’ kararına uymayacak

Bakırhan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un İmralı'ya dair açıklamalarına işaret ederek, "Sayın Bakan, ‘Görüntülü mesaj mevzuata uygun değil’ diyor. Yüzyıllık sorun için değerli bir çağrı yapılacak. Sayın Bakan diyor ki; ‘Öcalan’ın Türkiye, Kürtlerle, Alevilerle buluşması mevzuata uygun değil.' Sanki İmralı’da mevzuat uygulanıyor. Hukuk mu, mevzuat mı bıraktınız. Orada gayri resmi hukuk uygulanıyor. Mevzuatın olmadığı bir yerde mevzuatı mı bize hatırlatıyorsunuz Sayın Bakan? Sayın Öcalan 4 yıldır ailesi, avukatlarıyla görüştürülmüyor. 4 yıldır kimsenin oradan haberi yok. Kuş bile uçurtmuyorlar. Kendi antidemokratik hukuklarında bile öyle mevzuat yok. Sayın Bakan yeni mevzuatı, hukuku hatırlamış. Siz mevzuatı İmralı’da Ada’ya gömdünüz. Şimdi yapılacak bu çağrı karşısında sizi ciddiyete, samimiyete davet ediyorum. Sayın Öcalan’ın çağrısını paylaşacak bir yol ve yöntem bulmanız gerekiyor. Sayın Bahçeli Meclis’e gelsin demişti, artık gerisini siz bulun Sayın Bakan. Sanki mevzuat, hukuk uyguluyorsunuz. Çağrı yapılacağı zaman mevzuat ve hukuku hatırlatıyorsunuz. Sayın Bakanı ciddiyete davet ediyorum" ifadelerini kullandı.