Dersim'de Fırat Aksa Elektrik Hizmetleri AŞ (FEDAŞ) işçilerinin, düşük ücret zammına karşı başlattıkları iş yavaşlatma eylemi 7'nci gününde sürüyor.

Ücretlerinin artırılmasını ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep eden işçiler, bugün iş yeri önünde basın açıklaması düzenledi. İşçilere Emek Partisi (EMEP) Dersim İl Örgütü, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Genel-İş Sendikası da destek verdi.

"TOPLU SÖZLEŞME 2 YIL ÖNCEKİ ENFLASYONA GÖRE İMZALANDI"

İşçiler adına açıklama yapan İlhan Emrek, 9 Ağustos'ta insanca yaşayabilecek bir ücreti alabilmek ve seslerini duyurabilmek için eylem başlattıklarını hatırlattı. Yetkili sendika TES-İŞ'in patronla yaptığı toplu sözleşme ile işçileri sefalete mahkum ettiğini söyleyen Emrek, "2 yıl önceki enflasyona göre imzalanan zam oranı bugün hiçbir FEDAŞ işçisinin ne barınma, beslenme, ısınma gibi en temel ihtiyaçlarına ne de insanca yaşayabileceğimiz bir hayata yetiyor" dedi.

8 kişinin yapacağı işin 2-3 çalışanın üzerine yıkıldığını belirten Emrek, "Hem bu koşullarda çalışıp hem de yaşamaya çalışıyoruz. Ekonomik krizin faturasını zor koşullarda çalıştırılan, bu kentleri aydınlatan bizler ödemek zorunda değiliz" diye konuştu.

"KRİZİ YARATAN BEDELİNİ ÖDESİN"

Krizi yaratanların bedelini de ödemesi gerektiğini söyleyen Emrek, şöyle devam etti:

"Ailemizin, çoluk çocuğumuzun yüzü gülsün diye, ekmek kavgamız için her sabah kalkıp emeğimizi satarak yaşıyoruz. Biz, bizim olanı istiyoruz. İşverenden dilenmiyoruz. İşveren biz işçilerine verdiği sözü tutsun. Hakkımız olanı almak için, çocuklarımızın insanca yaşayacağı yarınları olsun diye, onlara verdiğimiz söz için direnmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Dilenmiyoruz, direniyoruz! Ekonomik krizin, enflasyonun faturası biz emekçilere kesilmekten vazgeçilsin."

"BİZİ AÇLIKLA TERBİYE ETMEYE ÇALIŞMAYIN"

Enerji-Sen Genel Sekreteri Emin Atsız da "Biz hayatımızı direk tepelerinde geçirirken bizi açlıkla sınamaya çalışanlar hak arama mücadelemizi anayasal hakkın dışına çıkarmak için çeşitli manipülasyonlar yapıyorlar. Bizler her gün ölümle burun buruna çalışırken bizi başka bir şeyle korkutmaya, açlıkla terbiye etmeye çalışmasınlar. İşçilerin talepleri kabul edilsin" dedi.