4 Ocak 1961 tarihinde, gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını güvenceye alan 212 sayılı bir yasa kabul edilerek, 10 Ocak tarihinde resmi gazetede yayınlanır.
Yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını ileri süren 9 gazete patronu, yasaya karşı çıkarak 3 gün gazete basım ve yayınını yapmazlar. Gazete çıkarmazlar.
Bunun üzerine gazeteciler, 11 Ocakta, BASIN adlı bir gazete çıkararak, gazete patronlarının 3 günü süren boykotunda, düzenli olarak yayınlarlar. 10 Ocak tarihi de, ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ olarak kabul edilerek 1961 tarihinden itibaren kutlanmaya başlanır.
İlin, toplumun, bütün sorunlarında, özel günlerinde, duyarlılık gösteren, Sayın Valimiz, günün erken saatinde, ilde, gazete basım yayın evlerini, gazeteciler derneği başkanlığını, ziyaret ederek, gazeteciler gününde, gazetecilerle, bir araya geldi. Günlerini kutladı. Sorunlarını dinledi. İlin sorunlarını, Valilik, Belediyenin, kurumların, ortaklaşa, koordineli şekilde çalışmalarını, ilimiz için önemli gördükleri projeleri gazetecilerle paylaştı.
İlimize, yakın bir zamanda atanan, Aile Sosyal Politikalar Müdürü de beraberinde kurum çalışanları ile birlikte, Gazeteciler Derneğinde, gazetecileri ziyaret ederek, günlerini kutladı. Kurumunun, çalışmaları hakkında bilgi verdi. Önyargısız deneyimli, başarılı, hizmete gönüllü bir yönetici kimliği sergileyen, Sosyal Politikalar Müdürü, basını çok önemsediklerini, kapılarının basın mensuplarına her zaman açık olduğunu, ifade ettiler.
Gazetecilerin bir araya geldiği bu özel günde, ilde DERSİM’DE, 1957 yılında ilk defa yayın yapan mahalli gazetenin, eski adıyla TUNCELİ’NİN SESİ, yeni adı ile ÖZGÜR DERSİM Gazetesinin sahibi Mehmet AĞAR DA vardı. Onunla geçmişin anılarını tazeledik. Matbaayı kuran gazete yayınını başlatan rahmetli babası Celal AĞAR’I, andık. Konuştuk.1964 yılıydı Liseyi bitirmiş, karayolları şubesinde geçici olarak çalışıyordum. Gazete ilgi alanımdı. Her gün takip ettiğim ilin tek mahalli gazetesinde yazı yazmak istemiştim. İsteğimi ilettiği CELAL Abe, kırmadı. “Olur. Yaz” DEDİ.
Ayırdıkları bu gün yazdığım köşemde, yazmaya başlamıştım. Gençlik heyecanlı yıllarımızdı. İlde görevini yeterince yapmayan, eksikliklerini gördüğüm kurum müdürlerini köşeme taşımış, yazmıştım. Bir müddet sonra, CELAL Abe beni çağırarak, “başımızı belaya sokacaksın” demişti. Ben de yazmayı bırakmıştım. Yıllar sonra öğretmen olarak geldiğim Tunceli’de, CELAL Abe yine yazmama izin vermişti.
Gülen yüzlü, hoş görülü, hemen herkesin sevdiği, şakacı, ilin ilk matbaasını kuran ilk gazetesini çıkaran CELAL Abeyi, gazeteciler gününde rahmetle andık.
Fikri TAŞ