Yıllar sonra Cumhuriyet Bayramı, bütün yurtta, ilimiz Tunceli’de, ilk kez büyük bir coşku ile kutlandı. Geçmiş yıllarda, devlet katında düzenlenen resmi törenler, sürekli bütün okulların, halkın katılması ile coşku ile kutlanıyordu.
Son yıllarda, cumhuriyet yönetimine karşı olan çevrelerinde etkisi de olacak, kutlamalara, katılım, ilgi, büyük ölçüde azalmıştı.15 Temmuz darbe girişimi sonrası, olağan üstü hal yönetiminin yaklaşık iki yıl yürürlükte kalması sonrasında, CORONA salgınının çıkıp bütün dünyaya yayılması, CORONA tedbirleri kapsamında kapanmaların yaşanması, törenlere katılımı azalttı.
Bu yıl ulusal düzeyde büyük bir katılım ve coşku yaşandı. Bütün illerde devlet katında düzenlenen törenlere, halkın, gönülden istekli katılımı, büyük bir coşkunun yaşanmasını gerçekleştirmişti. Her taraf bütün ülke bayraklarla süslenmişti. Şehirler adeta kırmızıya boyanmıştı. Küçükler, minikler bayraklarla buluşmuş, törenlere renk katmıştı.
Bu satırları yazarken eğitim kökenli müfettişlik yapmış bir arkadaşım misafirim oldu. Ne yazdığımı merak edince, ekledi. ‘Önemli olan cumhuriyet sevgisini yeni nesillere aşılamak. Bunu da büyük ölçüde Milli Müdürlükleri yapmalıdır. Eskiden Milli Eğitim Müdürlükleri okullarla birlikte yaparlardı. Şimdilerde yok. Millî Eğitimin Cumhuriyet Bayramında yeni nesillere, Cumhuriyet sevgisini aşılayan bir etkinliklerini ülke çapında göremedik. En büyük eksiklik budur. Dedi.
Geçmiş yıllarda, kutlama törenlerin ardından, mülkü amirlerin Valilerin, akşam ilin uygun bir salonunda, düzenlediği, resmi kurum yetkililerinin yanında, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, ilin ileri gelenlerini, buluşturan KOLTEYLER, bayramların geleneksel bir başka renkli yüzüydü.
Yıllardı, çeşitli gerekçeler gösterilerek. Kokteyller, düzenlenmiyordu. Sayın TAŞKESEN Valinin, düzenlediği Kokteyller, sonrası, kokteyller düzenlenmemişti.
Bu yıl, coşku ile kutlanan törenlerin ardından akşam, ünlü yıldızlı otelimiz ŞAROĞLUNDA, Sayın Valimiz tarafından düzenlenen, KOKTEYN, bayrama renk katan, anlamlı, bir etkinlik oldu. Sayın Valimiz, eşi han fendi ile birlikte, salonun girişinde davetlileri, her zamanki nezaketiyle, karşılaması, yıllar sonra özlenen renkli bir buluşmaydı. Koca salon, davetlilerle dolmuştu. İlin resmi kurumlarının, temsilcileri, sivil toplum kuruluşların temsilcileri, ilin, iş adamları, halktan temsilciler, Sayın Milletvekili Polat ŞAROĞLU, hemen hepsi salondaydılar. Tanışmalar, sohbetler, buluşmanın renkli yüzüydü.
Katılımcıların çoğunlukla dile getirdikleri, kokteylde bir eksiklik vardı.
Bu coşkulu buluşmayı daha renkli kılan kokteynin, ana menüsü, ALKOL, yoktu.
+ + +
24 KASIM ÖGRETMENLER GÜNÜ UNUTULMUŞTU.
Bu yıl Öğretmenler günü, her yerde, devlet katında, toplum katında, tamamen unutulmuştu. Kayıttan silinmişti. Televizyonlarda, basın organlarında, sosyal medyada, sokakta, her yerde, Öğretmenler günüyle ilgili tek söz, tek kelime yoktu. Her yıl, öğretmenler günümü, kutlayanlarda, bu yıl kutlamamışlardı. Geçen yıllardan getirdikleri çiçekler, hala durukken, bu yıl unutulmuştuk. Öğretmenlik yaptığımız, öğrencilerimizde öğretmenlerini unutmuşlardı.
Hâlbuki geçmişte, öğretmenin büyüklüğünü bilen, sevenlerimiz, çoktu. Öğretmenler günü, büyük bir coşku ile kutlanırdı. Akşam şehrin ünlü mekânında düzenlenen kokteyllerde öğretmenler, bir araya gelmenin, onurlandırılmanın şerefine kadeh tokuştururlardı. Eğitimi, daha başarılı kılmayı konuşurlardı.
O yıllarda, Yılın Öğretmeni seçilmiş, Ankara’ya, Başkente çağrılmıştım. Bütün illerin seçilmiş yılın öğretmenlerini, Millî eğitim Bakanı, Başbakan Turgut ÖZAL, Cumhurbaşkanı, Kenan EVREN, ağırlamışlardı. Çankaya köşkünde, kadeh tokuşturmuştuk. Öğretmene değer vermenin örneğini sergilemişlerdi.
Öğretmen öğretendir. Kişiyi insanı şekillendirendir. Ülkeyi, eğitimli değerlerle buluşturan, güçtür. Öğretmen, her alanda her dalda, eğitendir. A B C öğretmenin yanında her dalda öğretendir. Doktoru, Avukatı, mühendisi, eğiten yetiştirendir.
Atatürk’ün, ‘ Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Dediği öğretmenlerdir.
Atatürk’ün ‘ Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.’ Dediği, emanet ettiği öğretmenlerdir.
Hazreti Alinin’ bana bir harf öğretene, köle olurum. Dediği öğretmenlerdir.
İşte o öğretmenler, bu yıl unutulmuştu. Soran, çiçek veren, olmamıştı. Tamamen unutulmuşlardı.
Olsun. Biz yine öğretmeniz. Öğretmeye, yetiştirmeye devam edeceğiz.
Bizleri unutanlar,utansın.