SİZLERDE YAŞAYINIZ

    Günlerdir, ülkenin gündemini, yangınlar sonrası, okulların açılması oldu. Milyonlarca öğrenci ve aileleri, büyük bir heyecan yaşadılar. PANDEMİ süreci yaşanmadan önceki yıllarda, okulların açılması, her yıl olduğu gibi normal, bir beklentinin karşılığı, yaşanan heyecanlardı.
     İnsanlığın, son Yüz yıllarda yaşamadığı, dünyayı, bütün insanlığı kasıp kavuran, fakir, zengin ülke, ayırımı yapmadan, bütün dünyayı esir alan, bütün dünyada yayılan PANDEMİ, ÇORONA, salgını, bir yıl süreyle bütün okulları kapattırdı. Eğitim yapılamadı.
     Aşının icadı, bulunması, yapılması ile salgın, giderek azaldı. Bunun üzerine, bizim ülkemizle birlikte bazı ülkeler, yüz yüze eğitime karar vererek, okulları açtılar. Bir yıl süreyle, arkadaşlarından, okul çevresinden, uzak kalan çocuklar, öğrenciler, tekrar okullarına, öğretmenlerine, arkadaşlarına, kavuşmanın, büyük sevincini, heyecanını, yaşadılar. Aynı şekilde, katıldıkları sınavlarda, kazandıkları yeni okullarda, okumaya hak kazananlar da, büyük sevinç, heyecan yaşadılar.
    Ülke nüfusunun en az yarısından fazlasının, hatta tamamının yaşadığı bu heyecanın, Bir miktarını da, okulları, bu yıl açılan, yüz yüze eğitime başlayan, yüksekokullarda, üniversitelerde, okuyan, öğrencilerle, üniversiteye giriş sınavlarını, kazananlar, yaşadı.
    Üniversiteye giriş sınavlarını kazananların büyük bir kesiminin yaşadığı heyecan, sevinç, kısa bir süre sonra yerini, karamsarlığa, üzüntüye, bıraktı.
    Yoksul, dar gelirli ailelerin çocukları, üniversiteyi kazanmanın sevincini yaşayamadılar. Varlıklı ailelerin çocukları, özel okulların yurtlarında veya yıldızlı otelleri aratmayan lüks semtlerde, lüks dayalı döşeli dairelerde, kendilerine yer bulup sorun yaşamazlarken, yoksul aile çocukları, yurt bulamadıkları gibi, kalacakları, başlarını sokacakları bir gecekondu bile bulamamanın üzüntüsünü yaşamaktadırlar.
    Adana’dan arayan bir tanıdık, ‘İzmir üniversitesinde okuyan kızıma kalacağı bir yurt bulamadığımız gibi kalacakları kiralık bir evde bulamadık. Bulduklarımızın kirası da bizim emekli maaşımızın tutarı kadar. Ne yapacağımızı şaşırdık.’ Diyordu.
    Köyde geliri olmayan, günlük iş bulursa amelelik yaparak ailesini geçindiren biri, kızları, Ege Üniversitesi diş hekimliğini kazanmış. Onu kayıt için İzmir e gönderecek paraları bile yok. Bu yoksul aile çocuğunu nasıl okutacak. Eğitimde zaten eşitlik yok. Birileri, Bir Hayırsever, Bir DERSİMLİ İş adamı, yardım etmezse, elinden tutmazsa, başarılı, gelecekte, ülkesine, hemşerilerine, yararlı olacak bu kızımız, nasıl okuyacaktır.
    Uzun yıllar, benimde yönetiminde olduğum EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ, DERNEĞİ, örnek kızımız, benzeri, üniversiteyi kazanan, yoksul ailelerin, çocuklarına, burs vererek, onlara, okumaları için yardımcı oldu. Yaşanan panda mi sürecinde, bu hizmet aksadı.
    Zaman zaman bu köşede dile getirmişimdir. DERSİMLİ olmak bir farklılıktır. DERSİMLİ kimliğiyle, övünen çok sayıda iş adamı, vardır. Bunlardan bazıları, kimliklerini unutmuş olmalılar ki, atalarının yattığı, mekâna, DERSİME, adım atmadıkları gibi, olup bitenleri de, sorunlarını da, yaşadıklarını da, merak etmezler. Kimliklerini de inkâr ederler. Onun için, bunlardan, kimseye, insanlığa, hayır gelmez.
    Bunların yanında kimliklerini unutmayan, insani değerleri taşıyan. Kazım GÜNTAŞ, Ali BÜYÜKDAĞ, Selçuk BOZKURT, Polat ŞAROĞLU gibi örnek gurur duyduğumuz iş adamlarımızda vardır. Selçuk BOZKURT, yaklaşık 200 aileye ekmek kapısı olurken, Kazım GÜNTAŞ, baba ocağına, okullar, kütüphaneler, yapıp hediye eden, sayısını bilmediğim, onlarca yoksul ailelerin çocuklarına burs veren, sürekli baba yurdunda olup bitenleri, sorunları, merak eden, gözlemleyen bir iş adamıdır. BÜYÜKDAĞ DA, sık sık ziyaret ettiği baba ocağına, okullar yapıp hediye eden, yine sayısını bilmediğim, onlarca, dar gelirli aile çocuklarına, burs veren yardım eden, övünebileceğimiz iş adamlarımızdan biridir. Milletvekilimiz, Polat ŞAROĞLU, milletvekili maşının yanında ek ödemeyle 80 den fazla öğrenciye burs veren, övüneceğimiz, gurur duyacağımız örnek, bir, milletvekilimizdir. Aynı zamanda bir iş adamımızdır.
   Bunlar, yaşattıkları sevinci, hemşerileriyle birlikte paylaşan, insan olmanın, değerlerini taşıyan, örneklerini sergileyen iş madamlarımızdır.
    Üniversitelerde okumaya hak kazanmış, başarılı zeki, gelecekte ülkesine, hemşerilerine yararlı olabilecek yüzlerce yoksul dar gelirli ailelerin çocukları vardır. Yardıma, ellerinden tutulmaya, muhtaç çocuklardır. Onların ellerinden tutalım. Onlara, yapacağımız yardımlar, günü geldiğinde, sizi çok mutlu edecektir. Doktor, öğretmen, mühendis olarak ellerinizi öptüklerinde, ne kadar yararlı, hayırlı, bir yatırım yaptığınızı göreceksinizdir. Biz eğitim gönüllüleri bu büyük sevinci yaşadık.
     Sizlerde yaşayınız.