Sen olmasaydın. Öğretmenim. Ben çocukluğumu, okullu olmayı, yapamazdım. Olamazdım.
Sen olmasaydın. Öğretmenim. Ben okuma yazmayı, okumayı, resim yapmayı, arkadaşlarımla koroda müzik söylemeyi. Beden eğitimi yapmayı, yapamazdım.
Sen olmasaydın öğretmenim. Ben, masal kitaplarını, daha başka güzel kitapları okuyamazdım. Şiirler yazamazdım. Sevgilime, sevdiklerime, mektuplar yazamazdım.
Sen olmasaydın. Öğretmenim. Ben Üniversiteli olamazdım.
Sen, olmasaydın. Öğretmenim, Cumhurbaşkanı, bakan, milletvekili, vali kaymakam, doktor. Mühendis mimar, ressam, eczacı, diplomat, meslek sahibi, sanatçı olamazdım.
Sen olmasaydın. Öğretmenim, ben, doğruyu yanlışı bilemezdim.
Sen, olmasaydın. Öğretmenim. Ben, sevmeyi, sevgiyi, bilemezdim.
Sen olmasaydın. Öğretmenim. Ben, iyiyi kötüyü ayırt edemezdim.
Sen olmasaydın. Öğretmenim, ben, saygılı bir birey olamazdım.
Sen olmasaydın. Sen öğretmeseydin hakkı hukuk ayırt edemez, tanıyamazdım.
Seninle aydınlık bir ışık olacağım gelecekte. Öğretmenim.
24 KASIM, ÖGRETMENLER GÜNÜ,ATATÜRK’ÜN, millet Mektepleri Baş Öğretmenliğini kabul ettiği tarihtir.1981 yılından itibaren 24 KASIM ÖGRETMENLER GÜNÜ olarak kutlanmaktadır..
Bu yıl da ÖGRETMENLER GÜNÜ, her yıl olduğu gibi bütün yurtta kutlanmaktadır. Her yıl öğretmenler hatırlanarak kutlanan 24 KASIM. Bu yıl, her yıl kutlandığı gibi, büyük bir katılımla, coşku ile kutlanamayacak, KORONA canavarı, bütün yaşamı esir aldığı gibi bu günün kutlamasını da engellemiştir.
İnsanın şekillenmesinde öğretmen, Anne ve babadan sonra gelen, kişiyi, insanı, şekillendiren en büyük değerdir. Onunla, öğretmenle, insanoğlu, A B C den başlayarak, öğrenmeye başlar. Öğretmenle, insan, ihtiyacı olan bilgileri, birikimleri, kazanımları alır. Şekillenir. Onun kazandırdıkları ile makam mevki sahibi olur. CUMHURBAŞKANI olur. Vali olur. Her türlü makam sahibi olur. Öğretmen, insanın mimarıdır.
Bir ülkenin öğretmenleri, ekonomik sıkıntılardan, yönetim baskılarından uzak, görevlerini özgürce, bilim ışığında yaptıklarında ülkenin geleceği emin ellerde, çağın değerleriyle bütünleşmiş. Sağlam yapıda olacaktır.
24 KASIMDA, devlet katında yetkili makamlar her yıl olduğu gibi bu yılda, öğretmenlere, övgüler yağdıracaklardır. Makamlarının mevkilerinin tanıtımını yapacaklardır. Parlak nutuklarının yanında öğretmenlerin sorunlarını yine dile getirmeyeceklerdir. Onların o makam sahibi olmalarında payı olan Öğretmenler, yine yoksul, toplumda itibarsız, kalmaya devam edeceklerdir. Cumhuriyetin kurucusu, Atatürk, ’Öğretmenlerin maaşı milletvekillerinden Az olmamalıdır. Demişti. Milletvekillerimiz, her şeyin bedava olduğu mecliste, 25 Bin lira maaş alırken, geleceğin mimarları öğretmenler, kiraların 2000 lira olduğu ülkemizde 4000 lira maaş almaktadırlar. Yoksullaşan öğretmen, ailesini geçindirmek için çözüm ararken, eğitim öğretime odaklanamamaktadırlar. Seyyar satıcılık yapmaktadırlar.
Hiçbir kanıt olmadan, haklarında her hangi bir soruşturma, yapılmayan, binlerce öğretmenin, uzun yıllar hizmet ettikleri mesleklerinden, ihraç edilmeleri, Binlerce aileyi perişan mağdur eden hiçbir hukuk devletinde, yapılmamış. Görülmemiş. Korkunç bir kıyımdır. Bütün hukuk kapılarını kapatan bu kıyımın, hiçbir hukuk devletinde örneği görülmemiştir.1980 askeri darbesinde yapılanın benzeri yapılmıştır. Devletin üst katındaki yetkililer, öğretmenleri övücü mesajlar yayınlayacaklarına, hukuk devleti kimliğini gölgeleyen bu haksızlıkları gidermelidirler.
CORONA yasağından dolayı yüz yüze görüşemediğim, özlemini telefon konuşmaları ile giderdiğim ARYA,’ Büyük Baba, benim babam öğretmenlikten atıldığı için kimse babamın gününü kutlamıyor.(ihraç edildiği).’ Derken sesindeki üzüntü, bir kez daha beni de üzmüştü. ‘ dünya güzeli, Üzülme. Baban mutlak bir gün tekrar görevine dönecek seninle birlikte öretmenler gününde babanın, öğretmenler günü nü kutlayacağız’. Dedim. Sevindi.
Bu önemli günde, Sayın Valimiz, mesajında,’ iyiyi, doğruyu, gösteren, milli ve manevi değerlerimizi, doğru insan ve vatandaş olmayı, Cumhuriyetin değerlerini, vatan, millet sevgisini, öğreten, çağın gerektirdiği bilgi düzeyine ulaştıran, öğretmenlerdir.’ Diyordu.
Öğretmeni tanıyan bir hayranı, öğrencisi, ‘Can desem, canım desem, varlığınla, yaşamımızda, her yerde öğretmenim.’ Diyordu.
Cumhuriyetin kurucusu, ’Yeni nesil sizin, öğretmenlerin,
eseri olacaktır. Diyordu.
Cumhuriyetin kurucusu, ‘Milletleri, kurtaranlar, yalnız ve yalnız öğretmenlerdir. Diyordu.
Dünyanın, her tarafında, öğretmenler, insan topluluğunun, en özverili ve saygı değer, unsurlarıdır. Diyordu.
Unutmayınız ki, Cumhurbaşkanı bile, sınıfta, öğretmenden, sonra
gelir. Diyordu.
Kimin umurunda. Öğretmenim.
Sen olsan bile.