Şekerim hitabını sıkça kullanan KAMER GENÇ, Tunceli tarihinin, ünlü bir siyasi temsilcisidir. Sadece ölüm yıl dönümlerinde değil, siyasi konuşmalarda, güzel siyasi örneklerde, sürekli dile getirilen, unutulmayan, anılan, TUNCELİLİ siyaset abidesi bir isimdir.
Ölümünün yıldönümlerinde unutulmadı. CHP’nin ileri gelenleri, her ölüm yıl dönümlerinde olduğu gibi bu yılda ölüm yıl dönümünde mezarının başında oldular. Yoldaşları arkadaşları, Tunceli Halkı, onu unutmadı. Hep övgüyle sevgiyle andılar.
12 Eylül askeri darbesi parlamentoyu feshe etmiş. Tüm temel hak ve özgürlükleri, hukuku, askıya almıştı. Sayın GENÇ, Kurucu danışma meclisine üye seçilmişti. Danışma meclisinde yapılan yeni anayasa oylamasına tek başına ret oyu vermişti. Bu ret oyu bütün ülkede yankı yapmıştı. Herkesten bravo askeri rejime karşı çıkan yürekli adam. ‘Diye övgüler almıştı. Çağdaş aydın, özgürlükçü, Tunceli Halkından büyük övgüler almıştı. Bu onun yıldızının parladığı dönüm noktası olmuştu.
Parlamenter, çok partili rejime geçilmesinin ilk milletvekili seçimlerine aday olduysa da izin verilmedi. Başvurusu kabul edilmeyerek iptal edildi.
Doksanlı yıllarda 4 dönem, milletvekilliği yaptı. CHP VE doğru Yol Partisinden milletvekilliği yaptı. TBMM Başkan vekilliği yaptı.
Başkanvekilliği yaptığı tarihlerde, Ankara’ya gitmiştim. Boş müsait olduğum bir gün onu, Sayın GENCİ, ziyarete gittim. Makamı, geniş bir salon gibiydi. Ziyaretçileriyle doluydu. Tunceliler değillerdi. Muhtelif illerden gelmişlerdi. Hemen hepsinin çözmesini istedikleri sorunları vardı. Dinliyor. Durmadan telefon ediyordu. Çıkanın yerine yenileri geliyordu. Makamı hep doluydu. Öğlen saati gelmişti. Misafirlerini yemeğe davet etti.20 kişiye yakın misafiri vardı. Yemek salonuna doğru yürürken karşılaştığımız insanlar dönüp bakıyorlardı. Gülümsüyorlardı. ‘Kamer Gen yine orduyu toplamış. Yürüyor.’ Demiş olmalılardı. Yemek salonunda uzun bir masanın etrafında herkesin gözü üzerimizdeydi. Sorunlar, istekler, orada yemek masasında da konuşuluyordu. Yemekler bedava sayılacak kadar ucuzdu.
Tuncel’inin bütün köyleriyle, muhtarlarıyla diyaloğu, tanışıklığı vardı. Herkesi dinlerdi. Yapsın yapmasın, çözsün çözmesin arardı. Aradığı köylü vatandaş, sorunu çözülsün, çözülmesin, Köy kahvesine, bir başka havada girerdi. Kamer GENÇ kendisini aramıştı. Övünerek, ’Beni aradı.’ Derdi.
Meclisteki bürosu gibi evi de halka, herkese açıktı. Evinde, hemen her gün misafirleri vardı. Sayın GENÇ kadar, eşi de sevilen saygı gören bir han fendiydi.
Meclisin tanınan yüzüydü. Sık, sık kürsüye çıkardı. Eleştirilerini sakınmadan yapardı. Onun için iktidardakiler tarafından sevilmezdi. Vatandaşın sorunları için devletin bütün kapılarını bıkmadan, usanmadan, çalardı. Bütün ülkede tanınmış biriydi. Yalnızca Tunceliler, değil bütün illerden ona ona gelirlerdi. Sorunlarını çözmesini isterlerdi.
FETULLAHIN, devleti, kurumlarıyla ele geçirmek üzere olduğu günlerde, mecliste tarihi bir konuşma yaparak, tehlikeyi yüreklice dile getirmişti Hükümeti uyarmıştı. Dinlememişlerdi. Dedikleri kısa sürede çıkmıştı.
Meclisin sürekli konuşan ünlü bir üyesi olmasına rağmen Tuncelilerin ünlü düzgün konuşma şivesi yoktu. Yine de meclisin ünlü bir hatibiydi. Konuşmalarına tahammül edemeyenler, sürekli laf atarlardı. Meclis kürsüsünde kendine laf atanlarla sık, sık kavga ederdi.
Bu yılda, ölümünün yıl dönümünde, CHP nin ünlü isimleri, sevenleri, dostları, mezarının başındaydılar. Unutmadıklarını, hep andıklarını, söylüyorlardı.
Rahmet diliyorlardı.