Zamanla yöreye özgü masalları da araştıran Canerik, 15 yıldır da çalışmaları kapsamında il merkezi ile Ovacık, Pülümür ve Hozat ilçelerindeki köyleri geziyor.
Ön görüşmeler sonrası gerekli hazırlıklarını yapan Canerik, yaşlıların kendisine anlattığı eski masalları kamera ve ses cihazlarıyla kayıt altına alıyor.
Topladığı verileri arşivleyerek muhafaza altına alan Canerik, daha sonra "Zazaca" olarak anlatılan masalları çözümlemek için belirli aralıklarla bilgisayar karşısına geçiyor.
Uzun uğraşlar sonunda sözlü kayıtları yazılı metin haline çeviren Canerik, hazırladığı masalları kitaplaştırıyor.
Bölge kültürünün de tanıtılmasına katkı sağlayan Canerik, gelecek yıllarda memleketinde "Masal Köyü" kurmayı amaçlıyor.
Caner Canerik, masal derlemeleri yapabilmek için gittiği köylerdeki yaşlıların kendisine sıcak ve samimi davrandığını söyledi.
Dersim’e karşı manevi anlamda borçlu olduğunu düşündüğünü belirten Canerik, atalarından aldığı kültürel değerleri bir sonraki nesillere ulaştırmayı amaçladığını dile getirdi.
İstanbul'da uzun yıllar medya kuruluşlarında çalıştığını anlatan Canerik, şöyle konuştu:
"Yaklaşık 15 yıldır Tunceli'nin topraklarında belgesel çekip hikayeler yazıyorum. Kültürel anlamda çok zengin bir coğrafyamız var. 2015'ten itibaren eski de olsa bir araca sahip oldum ve diğer köylere gitme şansım oluştu. Burada yapabileceğim en güzel şey yitip gitmekte olan kültüre dair kayıtlar almaktı. Yaklaşık 7-8 yıldır masal derlemelerini devam ettiriyorum."
"Yaklaşık 150 civarında masal topladım"
Canerik, derlediği masallara insanların ilgi gösterdiğini ifade ederek, "Bu durum tabi büyük avantaj sağladı ve manevi geri dönüşler çok pozitif oldu. Yaklaşık 150 civarında masal topladım ve 50 tanesi benzer ya da yarım kalan masallardı. Bunların 100 tanesini 'Dersim Masalları 1 ve 2' olarak yayınladım. Sosyal medya ve interneti kullanarak satışlar yaptım. Ortaya çıkan ürün de iyi olduğu için insanların ilgisi yoğun oldu." dedi.