Elif Güntaş okulunda şölen vardı. DENİZ’İN velisi olarak büyük babası ben de davetliydim.
Misafirlerim vardı. Biraz geciktim. Gittiğimde saz gösterisi ile melodika gösterisi yapılmıştı.
Okulun bahçesi çok büyük, çok sesli bir koronun çalıp söylediği bir müzik bahçesi gibiydi. O bahçeyi seyretmediğim uzun yıllar olmuştu. Özlemiştim o sesleri o yüzleri, o koşuşmaları. Şölene geciktiğim halde durup onları seyrettim.
Şölen okulun en alt katında toplantı salonundaydı. Bahçede gördüğüm çok sesli koro orada da çalıyordu. Yoğun bir kalabalık vardı. Sahnenin ön sırasında boş bulduğum bir yere oturdum.
Sahnede gösteri için hazırlık vardı. Yakınımda oturan okul müdürüne sordum. ‘Saz, melodika gösterisi bitti. Şimdi flüt gösterisi, tiyatro gösterisi olacak” dedi.
Flüt gösterisi için sahneye ellerinde flütle çıkan, çoğunluğu kız örgencilerden oluşan gurup, renk renk giysileri içinde sahnede ünlü bir koronun, gurubu gibilerdi. Hiç çalmasalar da sergiledikleri masum, doğal, çocuksu halleri seyredilmeye değerdi.
Çalmaya başladıklarında usta birer flütçü ustalarıydı. Kendi bayramlarının şarkısını, 23 Nisan kutlu olsun. Atalarının “Yaşasın Mustafa Kemal Paşa” şarkılarını, izleyici arkadaşlarının katılımıyla coşkuyla seslendirdiler.
Küçük bir tiyatro gösterisinde, öğretmen, öğrencileri, çocukça oynadılar. Daha bir tiyatrocaydı. Daha bir güzeldi. Çocukluğu sergileyen bir gösteri gibiydi.
Büyük alkış alan gösteriler sonrası Okul Müdürü ile resim fotoğraf sergisini gezdik. Duvarlarda sergilenin resimlerin yanında davetlilerin izlemesine sunulmak istenen masa üstünde sergilenen resimlerin başında müzik öğretmeni, bekliyordu.
Resimleri iddia ediyorum, birer PİCASSO’NUN tabloları gibi şaheserlerdi. Kendi dünyalarında gördüklerini, görmek istediklerini, birer tablo gibi gözler önüne sermişlerdi. Hemen hepsi seyrine doyulmayan birer tablo gibilerdi.
Küçük taşlarla, objelerle, yapıştırarak yaptıkları da birer sanat eseri tablolardı. Etraflarını renkli çiçeklerle, süslemelerle yaptıkları resim tabloları da bir başka renk katmıştı. Sergiye.
DENİZİN okulda olmadığı bir günde, onun eksikliğini hissederek, çocukların dünyasında doyamadığımız bir gezinti yapmıştık.
Bu tür etkinliklerin eğitimde, toplumsal, yaşamda sayılamayacak kadar yararı, katkısı vardır. Okuldaki eğitim, bu tür etkinliklerle. Daha çok anlam kazanır. Daha çok eğitici olur.
Çocukların renkli bir çiçek bahçesi dünyasında bizi gezdiren okul yönetimine payı olan bütün görevlilere, sevgili öğrencilere, teşekkür ediyorum.
+ + +
SÖYLENTİ ÜZERİNE
Esnaf Sanatkârlar Başkanı Hıdır BELİCE, Bey aradı. Gazeteci arkadaşlarla bir arada çay kahve içmek istediklerini söyledi.
Gazeteci arkadaşlarla gittik. Çaylarımızı içerken anlattı. Halk arasında dolaşan bir söylentiye çok üzüldüğünü bunu bizlerle paylaşmak istediğini söyledi.
Söylentiye göre, belediyede işlerine son verilip çıkarılan işçilerin yerine yeni işçi alımlarında, belediye başkanlığına vekâleten bakan Vali Bey, Esnaf sanatkârlar Odası Başkanı ile Ticaret Odası Başkanına 20’şer kadro vermiş. Sanayi Ticaret Odası Başkanı, kendilerine ayrılan kadroların işten çıkarılanların tekrar geri alınarak verilmesini isterken, Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı, 20 kadroyu alarak akrabalarına yakınlarına vermiş.
Bu yalana bu söylentiye çok üzüldüğünü söyleyen Başkan, “Kasıtlı bir yalan. Ben herhangi bir makamdan her hangi bir kadro istemediğim gibi, bana verilmiş her hangi bir kadro olmamıştır. Aynı şekilde Sanayi Ticaret Başkanına da verilmiş bir kadro olmamıştır. Bunun uydurulmuş, kasıtlı bir yalan olduğunu, sizlerle paylaşmak istedim” dedi.
Dediği gibi bu bir yalandı. Belediye Başkanlığı bunu yapmayacağı gibi, kimsenin de böyle bir kadro isteme talebi hakkı olamazdı.
Çalışma alanlarının olmadığı İşsizliğin kol gezdiği, ilimizde herkesin merak ettiği belediyeye alınacak işçi alımları. Halkın takip ettiği önemli bir konuydu. Başkanlar için çıkarılan söylenti, iddia gibi, belediyeye alınan işçiler içinde bir yığın yoksul çaresiz dururken, işe ihtiyacı olamayan insanların seçilerek alındığı iddiası da, halk arasında en çok konuşulan bir iddiadır.
Uzun yıllardır Esnaf Sanatkârlar Başkanlığı yapan Sayın BELİCE, çeşitli platformlarda, çeşitli makamlarda, Tunceli’nin sorunlarını, bilinçli bir düzeyde, cesurca dile getiren biridir.
Yapılan bu haksızlık için
Üzülmekte haklıydı.
Fikri TAŞ