DEVLET GÖREVLİSİNİN GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMASI

   Bir devlet görevlisinin, devletin üreteceği hizmetleri, araç gereçlerini, kanunların öngördüğü şekilde değil de hukuka aykırı bir şekilde keyfine göre kullanması, görevini kötüye kullanma suçunu oluşturur.

   TCK 257’ye göre, “görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılır.”

  Devletin araç gereçleri, bütün yurttaşların ortak malıdır. Hiç kimsenin, hiçbir makamın, onu keyfine göre kullanma keyfiyeti, ayrıcalığı yoktur. Kullanırsa suç işlemiş olur.

   Büyük bir kurumun yöneticisi, ÖZEL İDARE GENEL SEKRETERİNİN, devletin hizmetlerini, araç gereçlerini, keyfine göre, yakın dostlarına sunduğu; tahsis ettiği iddiaları kamuoyunda dile getirilmektedir.

  Geçen yıl yine bu köşede okurlarımdan gelen beyanları ve iddiaları dile getirmiş, Özel idare Genel Sekreterinin görevlerini adil tarafsız, bir şekilde yerine getirmediğini, devlet kurumunun hizmetlerini, ayırım yaparak kendine yakın gördüğü ilçelere köylere aktardığını, devletin tahsis ettiği imkânları ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmadığı, iddialarını yazmıştım.

  Asfaltlamayı bekleyen köy yolları dururken, Genel Sekreterin,  dostları ile birlikte gidip balık yediği, hizmet alanı kapsamına girmeyen kişiye özel balık restoranın yolunu asfaltlattırdığı görenler tarafından dile getirilmektedir.

   Aynı şekilde yine hizmet alanı dışına çıkarak, asfaltlanmayı bekleyen köy yolları dururken, tanıdık dostlarının, tek, tek evlerine giden şehirlerarası ana yola 20, 50,100 metre mesafede, asfaltlama ihtiyacı gerekmeyen yolları asfaltlattırdığı iddialar arasındadır.

 KÖYDES ortak alım kapsamında kurum tarafından kiralanan EKSKAVATÖRLERİN, program gereği merkez ilçede 300 saat çalıştırılması gerekirken çalıştırılmadığı, Pertek ÇEVİRME Köyünde, ismi bizde saklı bir dostunun özel işinde, bir hafta süreyle çalıştırıldığı, köy halkının, “Devletin aracı ile kişiye özel iş yapılıyor. Şikâyetleri üzerine, şikâyetleri önlemek için köyünüzün de işini yaparız” diyerek şikâyetlerin önlediği, iddia edilmektedir.

       Bir başka iddia, DAP’tan gelen projelerin, büyük bölümünün, ilçeler arasında ayırım yapılarak, kendine yakın gördüğü ilçelere, kaydırıldığı, aktarıldığı, ilçeler arası, yapılan çalışmalar karşılaştırıldığında, araştırıldığında bu taraflı ayırımcılığın, net görüleceği iddia edilmektedir.

   Devletin araç gereçleri, hizmet için çalışanlarına tahsis edilir. Kurum amiri de olsa bu araçları özel işlerinde, yakınlarının işlerinde çalıştıramaz, kullanamaz.

     Sayın Genel Sekreterin, bu yasaya,  uymadığı, kendisine, kuruma gidip gelmesi, çalışmaları izlemesi için tahsis edilen kurumun makam aracını, özel işlerinde kullandığı, çocuklarını, eşini, her gün devletin aracı ile makam aracı ile okula götürüp getirdiği iddia edilmektedir.

   Yine bir başka iddia, ilçelerde kurum tarafından taşeronla yaptırılacak işlerin anlaştığı yakın dostlarına verilmesi için genel bütçeden para aktardığı, aktarılan para ile yapılacak işlerin kendisinin belirlediği kişilere verilmesini sağlamaya çalıştığı, iddia edilmektedir.

    Sayın Genel Sekreter, asfaltlama çalışmaları yapılan köyümüzün ortak yolunun, benim bahçeme yakın geçen, yaklaşık 200 metrelik kısmının asfaltlanmasına, geçen yıl hakkında yazdığım yazıdan dolayı izin vermemiş. Yarım bıraktırmıştı. Gerekçe olarak, yolun, köyün ortak yolu olmadığı, yolun benim özel yolum olduğunu, üst makamlarına, Sayın Valimize söyleyerek, Sayın Valimizi yanıltmıştı. Köy halkı bir bütün halinde asfaltlanmayan yolun, köyün en eski kullanılan ortak yolu olduğuna dair imzaladıkları beyanı, Valilik Makamına arz ederek, Genel Sekreterin, yanlış bilgilendirme yaptığını, belgelemişlerdir. Mahallinde inceleme yapıldığında da yolun köyün ortak yolu olduğu da görülecektir.

   Kamu kurumları, kamunun, devletin malıdır. Kanunlar çerçevesinde halka hizmet götürmekle görevlendirilmişlerdir. Kurumların kanunsuz bir şekilde, keyfine göre, yönetilmesi, araç gerecinin kanunsuz bir şekilde kullanılması, kullandırılması suçtur.

  Kurumu yakından tanıyan bir okuruma sordum. “Bu iddiaların doğruluk payı ne kadardır” dedim. Olumsuz anlamında başını sallayarak, “işi adamına hak edenine, ehliyetlisine vermezseniz, bu iddiaların önüne geçilmez” dedi. “Haklısın” dedim.

   Ben, dile getirilen iddiaları, yetkili makamların bilgisine sundum. Yetkili makamların gerekli duyarlılığı gösterip, gerekli işlemleri yapacaklarını umuyorum.