DAHA ÇOK YAĞARSA

      Karın ilk yağdığı gündü. Hükümet konağından çıkmış güvenlik için yeni kurulmuş kontrol noktasından çıkmış, gidiyordum. Arkadan “hocam” diye bir çağrı üzerine dönüp baktım. Tanıdık bir yüz. Bekledim. Geldi. Koluma girdi. “Gel hocam. Gözlerinle gör” dedi. Hükümet konağının yapılışında çevre düzenlemesi çerçevesinde Hükümet konağına giriş için düzenlenmiş merdivenleri göstererek ‘Bak hocam. Hepsi kırılmış. Dökülmüş. Kontrol noktası için bir sürü para harcanırken, vatandaşın can güvenliği için bu merdivenlere bir kuruş para harcanmamış. Nasılsa yetkililer bu yoldan gitmiyorlar. Vatandaş umurlarında mı? Yarın kar daha çok yağınca bak göreceksin kaç kişi bu merdivenlerden düşüp can korkusu yaşayacaklardır. Sorumlusu, kar ve don mu olacak. Hayır. Bu merdivenleri güvenli hale getirmeyen yetkililer olacaktır” diye tepkilerini dile getirdi.

      Vatandaş haklıydı. Hükümet konağı ile birlikte yapılan merdivenlere bu güne kadar bir el deşmemişti. Konağa girişte Boydan boya uzanan merdivenlerin hemen hepsi kırılmış. Dökülmüş. Kontrol noktası yapılırken çok az bir masrafla, ödeme ile bu merdivenler de onarılıp güvenli hale getirilebilirdi. Bu eksikliği gören bir yetkili nasılsa çıkmamış. Umarım vatandaşın bu uyarısından sonra bir yetkili çıkar da. Bu merdivenlerin güvenli hale gelmesini sağlar.

      Hemen her kış mevsiminin başlangıcında olduğu gibi soğukların gelmesi ile bu yılda solunum yolu hastalıkları, grip, nezle, boğaz enfeksiyonları, hızla yayıldı. Bu Yayılmadan payını bende aldım. Müzmin faranjitin beraberinde boğaz enfeksiyonu, beni hasta etti. Günün erken saatinde gittiğim hastanenin acil servisinde ki hastaların hemen hepsi benim gibi solunum yollarından şikâyetçi hastalardı.

      Genç, hafif sakallı esmer tenli sonradan ismini öğrendiğim Doktor, BİRTAN YOLDAŞ DOĞAN, tek başına hastadan hastaya koşturuyordu. Bunu yaparken de, hastalara güven veren sıcak yaklaşıma özen gösteriyordu. Hastaların çoğu, soğukların getirdiği solunum yolu hastalardı. Beyaz önlüklü sağlık çalışanları da doktorla birlikte görevlerini eksiksiz yapıp koşturuyorlardı. Tahlil sonuçlarını almak için saat 12 de gittiğimde Acil servis deyim yerindeyse ağzına kadar dolmuştu. Yoğunluğa rağmen, her şey yolundaydı. Hastalar bekletilmeden muayene edilip gerekli müdahaleler yapılıyordu.

      Geçmişte zaman, zaman eksikliklerinden dolayı eleştirdiğim, eksikliklerini dile getirdiğim acil serviste eksikler yoktu. Herkes sorumluluğunun bilincinde görevlerini eksiksiz yapıyorlardı. Tek eksiklik, yargısız, sualsiz, bir şekilde hukuk devletine yakışmayan şekilde görevlerinden alınan sağlık çalışanlarının eksikliğiydi. Sağlık çalışanına verilecek hak etmediği ceza, insana, insan sağlığına verilmiş ceza olmalıdır.

      Hasta hanede olduğu gibi Merkezdeki aile hekimliğinde de büyük bir yoğunluk vardı. Özellikle benim gibi yaşlılar, köyden gelenler çoğunluktaydı. Orada da yoğunluğa rağmen eksiklik yoktu. Düzenliydi.

      Aniden gelen soğuklar, benim gibi çok insanı hasta etmiş. Rahatsız etmişti. Bunlardan biride, yıllarca yazılarımda ilhan kaynağı olan RONYA olmuştu. Babaannesi benim için eksik etmediği baharatlı içecekleri RONYA içinde eksik etmemişti.

Vatandaş haklıydı.

Kar daha çok yağarsa.