Gündem

Çöp kamyonundan düşen ve hayati tehlikesi devam eden işçinin ailesinden ‘ihmal’ açıklaması

Dersim’de tutunduğu çöp kamyonunun arkasından dengesini kaybedip, düşerek beyin kanaması geçiren ve hayati tehlikesi devam eden temizlik işçisi Zülfü Çelikdemir (39)’in ailesi olayda ihmal olduğunu belirterek hastanede basın açıklaması gerçekleştirdi.

5 gün önce Cumhuriyet Mahallesi'nde iddiaya göre; temizlik işçisi Zülfü Çelikdemir(39), tutunduğu hareket halindeki belediyeye ait çöp kamyonunun arkasından dengesini kaybedip, yola düştü. İhbarla olay yerine gelen sağlık görevlileri Zülfü Çelikdemir’i Tunceli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Beyin kanaması geçiren Çelikdemir'in 5 gündür yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü, hayati tehlikeyi atlamadığı öğrenildi.

Konuyla ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı adli soruşturma başlatırken, Belediye de idari soruşturma başlattı.

Hayati tehlikesi devam eden Zülfü Çelikdemir’in ailesi ve yakınları olayda ‘ihmal’ olduğunu belirterek Tunceli Devlet Hastanesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri ile işçi sendikaları da destek verdi.

‘OLAYLA İLGİLİ İHMAL VAR’

Zülfü’nün ablası Zülfiye Çelikdemir, kardeşinin yaşadığı olayda ihmal olduğunu ayrıca kardeşinin kayyım döneminde işe alındığı için kendisine mobbing uygulandığını belirterek, “2017 yılından beri Tunceli Belediyesi temizlik işleri biriminde çalışan kardeşim Zülfü Çelikdemir’in Çölyak hastalığı nedeniyle % 51 engelli raporu bulunmaktadır. Sağlık koşulları, çalıştığı ortama uygun olmadığı için 2020 yılından itibaren Tunceli Belediyesi üst yönetimine ve birim amirlerine sağlık raporlarıyla birlikte defalarca kez yazılı şekilde yer değişikliği talebinde bulunmuştur. Bu talepler personel yetersizliği gerekçesiyle reddedilmiştir.  82 yaşında bedensel engeli olan annem belediyeye giderek kardeşimin uygun bir birime verilmesi için ricada bulunmuş, fakat red cevabı almıştır. Sonrasında Kardeşim ve babam yer değişikliği talebini yinelemek adına gittiklerinde kardeşimin önüne A4 kağıdı konularak “ Sen İstersen istifa dilekçeni yaz “ denilmiştir. Ben de kardeşimin sağlık durumu sebebiyle Belediye başkanı ile görüşmek istedim fakat talebim reddedildi ve görüştüğüm birim amirleri personel yetersizliği olduğunu belirterek talebimi reddetti. Kardeşime sen sürekli anneni, babanı ve ablanı getiriyorsun denilerek mobbing uygulanmıştır. Kardeşim” Ben kayyum döneminde işe girdiğim için sürekli mobbinge maruz  kalıyorum “ diye iş arkadaşları ve yakın çevresi ile bu durumu paylaşmıştır. Ki kayyum döneminde yüzlerce insan işe girmesine rağmen neden bu mobbing kardeşime uygulandı?  Elazığ Fırat Üniversitesi tarafından verilen heyet raporu, durum bildirir raporu, yine Tunceli Devlet Hastanesinden alınan sağlık raporlarında hekimler tarafından, hijyenik olmayan ortamlarda çalışamaz ibaresi olmasına rağmen, kardeşimin bu durumu sorumlu kurum amirleri tarafından “bu raporlar sahte raporlar” denilerek kabul edilmemiştir. Kardeşim 7 yıllık çalışma süresi içinde sadece 13 gün izin kullanabilmiştir. 156 günlük izni varken, 25.12.2023 tarihinde tekrar izin talebinde bulunmuş gün içerisinde red cevabı almıştır. Gerekçe daha önce olduğu gibi personel yetersizliği olmuştur. Belediye de çalışıp yıllık izin konusunda bu kadar sıkıntı yaşatılan kaç çalışan bulunmaktadır? 12 Ocak 2024 tarihinde sabah saat 6 da evden çıkıp işe giden kardeşim çöp arabasının arkasında yağmurlu ve sisli havada, yanında çalışması gereken diğer temizlik personeli şoför mahallinde oturmuş iken, neden kardeşim arkada tek başına bırakıldı? Arkada yalnız başına bırakılan kardeşim olimpik yüzme havuzu yolu üzerinde bilmediğimiz bir nedenle düşüyor ve saat 8 sularında okula giden öğretmenler tarafından bulunuyor. Bu esnada şoför ve çalışma arkadaşı, Diyap Ağa ilkokuluna hiç durmadan gittiklerini beyan ettiler. Kardeşim Zülfü’nün 30-40 dakika boyunca araçta olmamasını fark etmemeleri nasıl açıklanabilir. Kardeşimin araçtan düşüp hastaneye kaldırıldığını başka bir çalışma arkadaşları tarafından öğrenmeleri, yaşanılan olayda büyük bir ihmal olduğunun göstergesidir. Kardeşimin telefonunun üstünde değil de şoför mahallinde olması ayrıca bir soru işaretidir. Bize şoför tarafından verilen cevaplar akla ve mantığa sığmayan cevaplardır.  Bu süre zarfında yerde yağmur altında yaşam mücadelesi vermiş, okula giden öğretmenler tarafından bulunmuş ve ambulansa haber verilmiştir. Kardeşim orada ne kadar bekledi bundan haberimiz yok, ne kadar vakit kaybetti bilmiyoruz. Beyin kanaması geçiren kardeşim için saniyeler bile önemliyken kardeşim orada kimsesiz bırakıldı, düştüğünün bile farkına varılmadı. Belediye yönetimi ve çalışma arkadaşlarının ihmalkârlığı yüzünden kardeşim yaşam savaşı veriyor. Çöp arabasında çalışan temizlik işçileri için belediye neden önlem almadı? Bizler ailesi olarak Belediye üst yönetiminden alt yönetimine kadar ve o gün yanında olan şoför ile çalışma arkadaşlarının ihmalkârlığının karşılıksız kalmamasını ve sorumluların hesap vermelerini istiyoruz” dedi.