Cip ile kamyon çarpıştı: 2 ölü 4 yaralı Cip ile kamyon çarpıştı: 2 ölü 4 yaralı


El değmemiş doğasıyla görenleri hayran bırakan Çemişgezek ilçesi doğal güzellikleri ve tarihi mekanlarıyla öne çıkıyor. Yaklaşık 7 bin nüfuslu ilçede, Tağar Vadisi, İn Delikleri, Uzun Hasan Türbesi, Kale Cami, Hamam-ı Atik, Tağar Köprüsü, Hamidiye Medresesi turistik açıdan büyük önem taşıyor. Ayrıca ilçedeki Tağar vadisi bir çok yaban hayatına ev sahipliği yapıyor. Vadinin içerisinde bulunan ve Ali Boğazı’ndan doğan ve bir çok derenin suyuyla birleşen Tağar Çayı’nda dünyada nesli tükenen su samuru, alabalık habitat buluyor. Ayrıca Tağar Çayı ilçede yaygın bulunan yaban keçilerinin su ihtiyacını karşılıyor, ayrıca bir çok endemik türede can suyu oluyor.

Er İdare Turizm İnş. Gıda Temizlik Hizmetleri Alımı Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından İşletilmekte olan Çemişgezek HES güç artışı ile ilgili ÇED Başvuru dosyası 4 Haziran 2024 tarihi itibariyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde yayınlandı. Şirket tarafından yapılan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) başvuru dosyasındaki teknik bilgilerde 18 kat güç artışı olacağı belirtildi. Şirket tarafından, ÇED kararı olmadan Yusuf Ziya Paşa tarafından 1807 yılında yaptırılan Osmanlı eseri Tağar Köprüsü kenarında HES için inşaat çalışması başlatıldı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım, geçtiğimiz günlerde ÇED süreci devam ederken inşaat sürecinin başlatıldığı gerekçesiyle,  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne inşaat faaliyetlerinin durdurulması için dilekçe verdi ayrıca savcılığa da suç duyurusunda bulundu.

İlçede Tağar Çayı Koruma ve Yaşatma Platformu’nun çağrısıyla kent merkezi, ilçelerden bir çok vatandaş, hukukçu, belediye başkanları, Siyasi Parti ile STK temsilcileri Tağar Çayı’nın üstünde bulunan tarihi Tağar Köprüsü üzerinde bir araya geldi. Kalabalık sık sık ‘ Tağar’a uzanan eller kırılsın, doğamızı kimseye kurban etmeyiz’ sloganları attı. Ayrıca bazı çevreci vatandaşlar üzerinde ‘ Mevta 2872 sayılı çevre kanunun 10. Maddesi’ yazan siyah tabutu taşıyarak Tağar Çayı’na attı.

‘TAĞAR ÇAYI İŞ MAKİNELERİ İLE YOK EDİLİYOR’

Katılımcılar adına basın açıklamasını Çemişgezek Tağar Çayı Dayanışma Platformu dönem sözcüsü Hakan Gökalp okudu. ÇED olumlu kararı dahi alınmadan hukuksuzca HES inşaatına başlandığını belirten Gökalp doğaya ve tarihe yapılan bu hakareti kabul etmeyeceklerini belirterek, “Çemişgezek'te tam üç aydır Cumhuriyet tarihinde eşi ve benzerine rastlanmamış bir hukuksuzluk ve vahşet tüm hızıyla devam etmekte. Ve bu hukuksuzluğun acilen durdurulması gerekmektedir. Milli Park olma kriterlerini fazlasıyla taşıyan Tağar Çayı vadisi milli park ilan edilmesi gerekirken ilçemizin el değmemiş kaynakları iş makineleri tarafından yerle bir ediliyor. Elimizde Tarihi Tağar Çayı üzerine daha önce planlanan ve mahkeme kararıyla yapımı iptal edilen mahkeme iptali kararı bulunuyor. Emsal olan mahkeme iptal kararı varken, bölgeye ‘HES inşa edilemez’ denilmişken Çemişgezek'te kaçak HES yapılıyor. İnşaat derhal durdulamalı iptal edilmelidir. Bu hukukluğu asla kabul etmiyoruz” dedi. 

‘PROJE HUKUKSUZDUR’

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyesi Avukat Barış Yıldırım, projenin hukuksuz olduğunu belirterek, “Çevresel Etki Değerlendirilmesi yönetmeliği beşinci maddeye göre bu proje hukuksuzdur ve bu projenin ÇED süreci derhal sonlandırılmalıdır. İki bin sekiz yüz altmış üç sayılı kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanuni hükümlerine göre tescil edilmiş tarihi Tağar Köprüsü ve Urartu İn Delikleri Derviş hücreleri bulunmakta ve buralar birinci derece arkeolojik sit alanı ve yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yani ülkemizin tarafı olduğu Avrupa'nın yaban hayatı ve yaşam ortamlarını koruma sözleşmesi hükümlerine göre kesin koruma altında bulunan yaban keçisi su samuru gibi türlerin yaşam alanı. Dolayısıyla bu proje burada hayata geçirilemez dedik. Burada ÇED süreci devam ederken şirket aşağıda inşaat faaliyetlerini başlatmış durumda. Buradan derhal çevre kanunu onuncu madde, çevresel etki değerlendirilmesi yönetmeliği, on dokuzuncu madde çerçevesinde bu inşaat faaliyetinin faaliyetlerinin derhal durdurulması gerekiyor dedik. Aradan bir ay geçti. Yetkililere yaptığımız o başvuruya ve sonrasında Çevre Şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığına yaptığımız yazılı başvuruya ve onlarca başvuruya rağmen faaliyet durdurulmadı” şeklinde konuştu. 

Muhabir: Serhat Ozan Yıldırım