Yazmak zor zanaatmış. Zorluğu konu bulmakta. Gündem yaratmakta.
Boşuna değil Yüce Yaratan’ın ilk emri oku. Herkes okuyacak. Ama ikinci emri kalem. Herkes yazamaz.
Şart değil herkesin yazması.
1984 Manisa, Asil Nadir dönemi Vestel’in kuruluş aşamasında ilk kurucu müdürlerindenim.
Bir arkadaşımın Hüseyin Dede hakkında yaşanmış bir olayı anlatması üzere, Manisalı Şekerci Hüseyin Dede ile tanışmamız bir tesadüf oldu.
İlk buluştuğumuz da sağ elimi tuttu. Sevdi, okşadı. Kolumda ne aradığını biliyordum.
Doksan yaşlarında arkada mutfağıyla beraber 30 metre kare kiralık kitapçı dükkanı.
Sırasıyla yaptığı işlerden dolayı, eskici, çizmeci, kitapçı ve şekerci dede unvanlarını almış bir muhterem zat.
(Her gün kilolarca misafir şekerini kendi elleriyle üçer, beşer adet paketler ve her gelen ziyaretçiye birer ikişer paket verdiğinden Şekerci Dede adını almıştı)
Nasip oldu Romanya’ya Asil Nadir dönemi Vestel Genel Müdürü atanana kadar tam dokuz sene akşamları arabamla evine götürdüm.
1997 yılında rahmetli olana kadar da irtibatımız devam etti.
Onlarca yüzlerce ziyaretçisi gelirdi.
Bir gün olsun gelenlerin yüzlerine karşı, şunu şöyle yap, bunu böyle yap demedi. Anlattıklarıyla dersini alan aldı. Almayanlar ise zamanlarını boşa geçirmiş oldular.
ÇOK AÇIK SÖYLÜYORUM BÖYLE GÜZEL BİR İNSANI TANIMAMIŞ OLSAYDIM İNSANCA YAŞAMANIN, GERÇEK İNDİRİLMİŞ DİNİN NE OLDUĞUNU ANLAYAMAZDIM.
Peki!.. Neler mi öğrendim?
1- Akşamları dükkan ve evinin önünde yiyecek bekleyen yüzlerce kedilere önceden hazırlattığı kilolarca akciğeri kendi elleriyle beslemesi.
Kıyamet ne zaman kopacak sorusuna, İNSANLARA ŞEVKAT, HAYVANLARA MERHAMET OLDUKÇA, ALLAH BU DÜNYANIN DEFTERİNİ DÜRMEZ diyerek İNSAN ve HAYVAN SEVGİSİNİN ÖNEMİNİ.
2- Balkonda oturan bir kadının üsteki komşusuna bağırarak ‘Hatice Hanım bir çay yap da gelek içek.’ diyerek bağırmasının kul hakkı olduğu. Yani kul hakkının yalnız para ile değil sesini yükselterek konuşmanın bile kul hakkına olacağını.
KUL HAKKI.
3- İngiltere iş seyahatim sonrası.
‘Dede elin gavuru ne güzel bir sistem kurmuş.’ dediğimde. ’Sus bir tövbe eder senden benden daha yakın olur Yaratan’a’ demesi. Yani gavura bile gavur denmeyeceğini.
KENDİNİ ALLAH YERİNE KOYMA.
4- O küçücük dükkanında günde 400’ün üzerinde ekmek dağıtması. Zengin fakir sofrasında hazır bulunması.
‘Fuat Bey sen biliyor musun bir ekmek almak için dört saatlik yoldan yürüyerek gelenler var.’ demesi.
YARDIM.
5- Masasında duran dört adet nardan elleriyle yoklayıp en iyisini, en büyüğünü seçerek bana vermesi. Sorduğumda. Verirken bile en iyisini vereceksin. Sonraları dikkatle gözlediğimde parayı verirken bile temizini seçmesi.
VERİRKEN EN İYİSİNİ VERMEK.
İNSANA DEĞER.
6- Hıristiyan değirmencinin kerametleri. Nefsini yendiğinde ne olursan ol insan olarak yüceleceğini. BÖYLE BİR KONUYU DEDE ANLATMASAYDI ROMANYA’DA BAZI PAPAZLARIN KERAMETLERİNİ GÖRÜNCE İNANCIMDAN ŞÜPHEM OLABİLİRDİ.
7- Özellikle kadın ziyaretçilerine Asla şeyh aramayınız. Sizin şeyhiniz kocanızdır. demesi.
BU DEVİRDE ŞEYH DİYE AKLINI KİRAYA VERENLERE ÖRNEK.
8- Senelerce çalışmasına rağmen, hayatında hiç cüzdan kullanmaması. Dükkanının kira olması. Dikili bir ağacının olmaması.
DİNİ ÇIKAR İÇİN KULLANMAMAK
9- Ziyaretine para için gelen bir sarhoşa para vermesi. Nasıl sarhoşa para verdiniz diye sorduğumda. O adam parayla alkol alacaktı. Ben vermesem başka bir kapıya gidip rahatsız edecek; orada olay çıkaracaktı. Başkaları rahatsız olmasın diye verdim demişti.
SARHOŞA BİLE PARA VERMEK.
10- Akşam eve eliniz dolu gittiğinizde önce kız çocuğunuza vermemizi söylediğinde; dede benim kızım 18 yaşında oğlum küçük 9 yaşında dediğimde; sen hiç gece sokakda kalan kız gördün mü? Erkek parkta da olsa yatar demiştir.
KADINA SAYGI.
11- Bir kimseye gel Cuma namazına gidelim deneyiniz.
DİNDE ZORLAMA YOK.
12- Dedeyi tanıdığımda ibadetlerini yapan biri olarak; hep duyardım hadis, hadis diye. Dedenin raflarında ciltlere satılan hadis kitaplarından satın almak istedim.
Dede hadis nedir öğrenmek istiyorum dedim
Bana cevabı alma o kitapları. Sen biliyor musun onların nasıl yazıldıklarını.
Senin kafanı karıştırırlar.
Sonra öğrendim milyonlarca hadislerin peygamberimizden yüzlerce sonra yazıldıklarını.
AKLI KULLANARAK, SORGULAYARAK UYDURUKÇU DİNCİLERİN PEŞİNDEN GİTMEMEK.
13- Aklımdan çıkmayan, devamlı dilimden düşmeyen Dedemin öz ve kısa duasıyla yazımı tamamlamak istiyorum.
” BİZİ BİZDEN DAHA İYİ BİLEN RABBİM; BİZİM İSTEDİĞİMİZDEN DAHA ÇOK VEREN RABBİM; YALNIZ SANA SIĞINIR, YALNIZ SENDEN YARDIM İSTERİZ;
SEN HAYRI SEVERSİN ŞERRİ SEVMESSİN BİZİ HAYIRLARA YÖNLENDİR RABBİM.
Daha bir çok konular.
Kısmet olursa Dede’nin yanında bulunduğum süre içerisinde belirlediğim ikiyüz’e yakın konunun işlendiği kitabımın hazırlıklarını tamamladım.
Türkiye’ye döndüğümde inşallah basım islemini başlatacağım.
Mekanın cennet, kabrin nur olsun.