6 Şubat: Unutmamak demek, bir daha yaşanmasına izin vermemek demek!

İki yıl geçti… Ama acı hâlâ ilk günkü gibi taze. 6 Şubat 2023’ün karanlık sabahında, milyonlarca insan bir daha eskisi gibi olamayacak bir hayata uyandı. Gecenin sessizliğini yırtan o sarsıntılar, sadece binaları değil, umutları, hayalleri, yaşamları da enkaza çevirdi.

"Sesimi duyan var mı?" çağrısı, beton yığınlarının arasında yankılandı. Günlerce süren arayış, enkaz başında bekleyen çaresiz gözler, bir elin soğuyan bir ele yetişemeyişi… O anlar, hafızamıza bir daha silinmemek üzere kazındı. Sevdiklerine ulaşamayanlar, elinden kayan hayatlar, sonsuz bir hüzne mahkûm olan yürekler…

Bir anne, saatlerce tuttuğu çocuğunun elini bırakmak zorunda kaldığında, tüm ülke sessizliğe gömüldü. Bir kurtarma ekibi, "Dayan, az kaldı" diye seslendiği bir sesi bir daha duyamadığında, umudun ne kadar kırılgan olduğunu anladık.

O gün sadece sevdiklerimizi değil, eksik bırakılmış hayalleri de kaybettik. Üniversiteye başlamaya hazırlanan gençleri, şampiyonluk kupasıyla dönen çocuklarına sarılmayı hayal eden anne babaları, torunlarını büyütmek isteyen dedeleri, yarın barışırız umuduyla küs yatan sevgilileri…

İnsanlığın en saf hali de oradaydı. Bir çocuk, başını uzattığı delikten gülümseyerek "Beni de kurtarın, daha oyun oynamadım" dedi. Bir baba, kurtarılan kızına sarılıp "Bundan sonra seni hiç bırakmayacağım" diye fısıldadı.

Evet deprem değil, ihmal öldürdü. Deprem değil, rant uğruna göz yumulmuş hatalar öldürdü. Bilimin gösterdiği yolu izlemeyenler, sağlam binalar yerine kâğıttan kuleler dikenler, görevini layıkıyla yapmayanlar öldürdü.

Bugün 2 yıl geçti üzerinden o felaketin ama henüz hiçbirşey düzelmedi, hala eksiliyoruz. Hayatta kalıp hayallerini kaybedenler için zaman zorlu bir şekilde akıyor. Hala sarılmamış yaralarla yapılmamış evlerde ve kurulmamış şehirlerde yarım yamalak hayatlarında yaşamaya çalışıyor o insanlar…

Biz ne yaptık? Yas tuttuk mu, tutmadık mı, unuttuk mu, unutmadık mı, ilgilendirmiyor beni. Çünkü sadece yas tutmak yetmez biliyorum. O gün hepimize bir sorumluluk bıraktı: İnsan hayatını herşeyin önüne koyabilme sorumluluğunu…

Şimdi önümüzde tek bir yol var. Daha güvenli şehirler inşa etmek, daha bilinçli bir toplum olmak, her yeni binanın bir hayat koruyacağını bilerek hareket etmek... Çocuklarımız, sevdiklerimiz, geleceğimiz için…

Herkesin işini vicdanla, merhametle ve adaletle yapması gerekiyor. Çünkü ihmalin bedelini bence en çok en masum olanlar ödüyor.

Ve unutmamak demek, bir daha yaşanmasına izin vermemek demektir.

Biz Unutmadık. Unutmayacağız.